Rus Karakterlerinin Bilmesi Gereken Rusya'nın Tarihi Üç Şehri.
-
Rusya dediğimizde, insanın aklına hemen Moskova ve Leningrad geliyor. Bu iki şehirden biri çok modern, diğeriyse çok eski ama eski olduğu kadar da tazeliğini koruyan bir çiçek gibidir. Ne kadar eskirse, o kadar yenileniyor. Leningrad’ı, hemen hemen liman şehri olan Vladivostok yakalamaya çalışıyor. Bu şehirlerin ikisi de eski ama dipdiri. Bunların tarihine indiğimizde, değişimlerini, yenilenmelerini, çöküşlerini ve hatta birçok savaşta bombalandıklarına şahitlik etmiş oluruz. O zaman, benimle beraber bir taraftan okuyarak, diğer taraftan hayal edin. Aslında isimlerini saydığım bu üç şehir, kendine özgü lakaplara sahiptir. Mesela, Moskova: Rusya'nın Kalbi, Leningrad: Tarihin İzinde Bir Şehir (diğer ismi Sankt-Peterburg) ve en sonuncusu Vladivostok: Doğu'nun Gözbebeği olarak anılmaktadır.
Vladivostok: Doğu'nun Gözbebeği:
Vladivostok, Rusya'nın Uzak Doğu'da yer alan, Pasifik Okyanusu'na kıyısı olan önemli bir liman şehri ve Primorye bölgesinin başkentidir. 19. yüzyılın ortalarında kurulan bu şehir, Rusya'nın uzak doğuya açılan kapısı olarak stratejik bir öneme sahiptir. 1860’ta kurulduğunda, Vladivostok, Rusya'nın Doğu Asya’daki ilk deniz üssü olma özelliğini taşıyordu. Şehir, özellikle 20. yüzyılın başlarında, Rusya’nın Pasifik bölgesindeki askeri ve ticari faaliyetlerinde önemli bir merkez haline geldi.
Moskova: Rusya'nın Kalbi
Moskova, Rusya'nın başkenti ve en büyük şehri olarak tarihi boyunca pek çok kez Rusya'nın siyasi, ekonomik ve kültürel merkezine dönüşmüştür. Şehir, 12. yüzyılda bir ticaret merkezi olarak kuruldu, ancak zamanla Rusya'nın başkenti haline geldi. 13. yüzyılda Altın Orda İmparatorluğu'nun egemenliğine girmesi, Moskova’nın gelecekteki büyük gücünü şekillendirdi. 15. yüzyılda, Moskova Prensliği'nin bağımsızlık kazanması ve III. Ivan’ın (Ivan the Terrible) hükümetin merkezi olarak Moskova’yı seçmesiyle şehir daha da güçlendi.
Leningrad (St. Petersburg): Tarihin İzinde Bir Şehir Leningrad, bugün St. Petersburg olarak bilinse de, şehrin tarihi boyunca pek çok kez adını değiştirmiştir. 1703 yılında Çar I. Petro tarafından kurulan bu şehir, Rusya'nın Batı’ya açılan kapısı olarak tasarlandı. St. Petersburg, Rusya'nın batı kültüründen etkilenmesini sağlayan bir kültürel başkent haline geldi. Çar’ın şehri kurarken, modern mimarinin ve Batı Avrupa'nın izlerini taşıyan yapılar inşa ettirmesi, şehre özgün bir kimlik kazandırmıştır.
Mimari olarak Vladivostok ve Leningrad, çok eskilerde kalmıştır; zaten "Tarihin İzinde Bir Şehir" ismini de bu mimari yapılarından almıştır. Leningrad, Şehir, Neva Nehri boyunca inşa edilen zarif saraylar, köprüler ve klasik yapılarıyla dikkat çeker. Bu yapılar, Leningrad’ın tarihi sürecinde, özellikle Sovyetler dönemi ve sonrasında yenilenerek korunmuş ve şehre tarihi bir kimlik kazandırmıştır. Leningrad, hem mimari hem de kültürel olarak, tarihin derinliklerinden günümüze uzanan bir yolculuğu yansıtır.
tarihinde Ressam tarafından düzenlendi
7 Yorum
Önerilen Yorumlar