Miranda Haklarının Kısaca Tarihçesi:
Amerika Birleşik Devletleri'nde tutuklanan veya gözaltına alınan kişilere polis sorgusunda tanınan yasal haklardır.
Bu haklar, 1966 yılında ABD Yüksek Mahkemesi tarafından Miranda v. Arizona davası sonucunda kabul edilmiştir. Esasen, "Miranda Hakları" olarak adlandırılmaları, bu davanın adını taşıyan kişi Ernesto Miranda'dan gelir.
Ernesto Miranda, suçlamaları kabul etmiş olmasına rağmen polis tarafından kendisine ifade etme hakları hakkında bilgi verilmemişti, bu nedenle ifadesinin anayasal olup olmadığı sorgulanmıştır.
Miranda Hakları, polis sorgusu esnasında zanlılara verilen haklar:
•İfade öncesinde uyarı: Zanlı, gözaltına alındıktan ve ifade vermeye hazırlanırken, Miranda uyarısı adı verilen haklarının açıkça anlatıldığı bir uyarı alır. Bu uyarı, zanlının hakları hakkında bilgi sahibi olmasını sağlar.
•Hak talep etme: Zanlılara, ifade etme hakkını kullanmak istememeleri durumunda bunu ifade etme hakkı tanınır. Yani, susma hakkını kullanabilirler ve sessiz kalmak veya ifade vermemek haklarıdır.
•Avukat temin etme hakkı: Zanlılar, ifade vermeden önce avukatlarıyla görüşme hakkına sahiptirler. Eğer zanlı, ifade vermeye karar vermeden önce avukatıyla görüşmek isterse, polis bu hakkı sağlamak zorundadır.
•Ücretsiz avukat temin edilmesi: Zanlının maddi durumu iyi değilse ve avukat tutacak maddi imkânı yoksa, devlet tarafından ücretsiz bir avukat temin edilir. Bu, adil bir yargılama hakkını güvence altına alır.
•Hakların anlaşılabilir şekilde açıklanması: Zanlılar, haklarının kendilerine anlaşılır bir şekilde açıklanmasını talep edebilirler. Bu, zanlının haklarından haberdar olmasını ve bu hakları kullanmasını sağlar.
•İfadenin gönüllü olması: Zanlının ifadesi, zorlama, tehdit veya baskı altında değilse ve kendi iradesiyle ifade veriyorsa geçerlidir.
Miranda Hakları hakkında önemli olan bir not; Bu haklar, gözaltına alınan veya tutuklanan kişilere, polis sorgusu öncesinde anlaşılır bir şekilde açıklanmalıdır. Polis memurları, bu hakları ihlal etmek veya açıkça anlatmamak durumunda kalan kişilerin ifadesini mahkemede kullanamazlar.
Ancak, Miranda hakları yalnızca ABD'de uygulanmaktadır ve diğer ülkelerde farklı yasal düzenlemeler ve süreçler geçerli olabilir. Dolayısıyla, farklı ülkelerdeki hukuk sistemlerinde bu tür haklar farklılık gösterebilir.
Miranda Hakları Nedir, Nasıl Okunur?
•Sessiz kalma hakkına sahipsiniz.
•Söyleyeceğiniz her şey mahkemede aleyhinize delil olarak kullanılabilir.
•Avukat tutma hakkına sahipsiniz.
•Avukat tutamazsanız devlet size bir avukat atayacaktır.
Ernesto A. Miranda Kimdir?
Arizona eyaletinde yaşayan Miranda; 1963 yılında bir kadını arabasıyla kaçırarak alıkoymuş ve sonrasında da tecavüz etmiştir. Durum kadın tarafından polise bildirildikten sonra eşkale uyan; daha önce benzer bir suçtan sabıkası bulunan Miranda gözaltına alınmıştır.
Miranda gözaltındayken kendisi gibi Meksika kökenli olan 4 farklı kişi ile birlikte teşhis için şikayetçi kadının karşısına çıkartılmış ve teşhis edilmiştir. Teşhisin ardından yapılan ve 3 saat süren sorgu sonucunda suçunu itiraf eden Miranda; polisler tarafından hazırlanan ifadesini imzalamıştır.
Ancak ifadesini imzalamadan önce tutanağın altına şu satırlar düşmüştür.
“Bu ifademi isteyerek, serbest irademle, hiçbir tehdit, baskı veya dokunulmazlık vaadi olmaksızın ve bütün yasal haklarımı bilerek, verdiğim her ifadenin bana karşı kullanılabileceğini anlayarak yapıyorum.”
Ernesto A. Miranda'nın Yargılanması:
Şikayetçi kadının teşhisi ve anlattıklarının Miranda’nın verdiği yazılı ifade ile uyuşması nedeni ile polis başka bir delil arayışına girmemiştir. Mahkemeye polisin verdiği bu şikayet ve ifadeyi dikkate alarak sanık Ernesto hakkında 50 yıl hapis cezası vermiştir.
Miranda masum değildi. 1941 yılında Arizona’da doğan Miranda, çocuk yaşlarda Otorite sorun yaşamaya başladı. İlk hüküm giydiğinde sadece 9. Sınıftaydı ve hırsızlıktan yargılanmıştır. Islah evinden çıktıktan bir ay sonra yasayı yeniden çiğneyerek tekrar ıslah evine gönderilmiştir. Miranda 23 yaşına gelene kadar bu döngü böyle sürdü. Ernesto Arturo Miranda, 17 yaşındaki Lois Ann Jameson’u kaçırdığında onlarca suç ile dolu kabarık bir sabıka dosyasına sahipti. Ama suçlu olması ve hatta böyle bir sabıkaya sahip olması, Miranda’nın adil yargılanmasına engel olmamalıydı.
Kararın Bozulması:
Olaydan 2 yıl sonra, 1965 yılında Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesine başvurdu. Başvuru dilekçesinde;
“Miranda’nın tutuklandığı sırada duygusal olarak rahatsız olduğunu ve sınırlı eğitimi nedeniyle, susma hakkından habersiz olduğunu iddia ederek, Miranda’nın Beşinci ve Altıncı Değişiklik haklarının ihlal edildiği” iddia edilmekteydi.
Yüksek Mahkeme tarafından kabul edilen dava yeniden görülmeye başlandı. Zaten Yüksek Mahkeme’nin daha önceden aldığı bir kararda, şüphelinin polis sorgusu sırasında avukat alma hakkı olduğu belirtilmekteydi. Miranda’nın yerel mahkemece verilen kararı yargıtayca bozulmuştur.
Bozma Kararında; “Bu davanın koşulları altında, bir polis soruşturmasının artık faili meçhul bir suçla ilgili genel bir soruşturma olmaktan çıkıp, polis nezaretinde bulunan ve avukatıyla görüşme fırsatı reddedilen ve uyarılmayan belirli bir şüpheliye odaklanmaya başladığı durumlarda. anayasal susma hakkının ihlali nedeniyle, sanık Altıncı ve Ondördüncü Değişiklikler ihlal edilerek avukat yardımı almamıştır ve sorgulama sırasında polis tarafından alınan hiçbir ifade bir duruşmada aleyhine kullanılamaz.” şeklinde söylenilmekteydi.
Ernesto A. Miranda’nın Yeniden Yargılanması:
Miranda yeniden yargılandı. Bu yargılamada Miranda’dan usulsüz olarak alınan itirafı dosyaya konulmadı. Bu kez 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve bir süre tutuklu kaldıktan sonra; şartlı salıverme yasasından faydalanarak tahliye oldu.
Aynı yıl, yani 1966 yılından itibaren ABD tüm polis departmanları memurlarına okumaları için “Miranda Uyarı Kartları” vermeye başladılar.
Bu kartlarda; “Sessiz kalma hakkına sahipsin. Sessiz kalma hakkından vazgeçerseniz, söylediğiniz her şey mahkemede aleyhinize kullanılabilir ve kullanılacaktır. Bir avukat tutma ve sorgulama sırasında bir avukat bulundurma hakkınız vardır. Avukat tutacak paranız yoksa, size ücretsiz olarak bir avukat sağlanacaktır. Herhangi bir sorgulama sırasında, herhangi bir zamanda bu hakları kullanmaya; hiçbir soruya cevap vermemeye veya herhangi bir açıklama yapmamaya karar verebilirsiniz. Bu hakları size okuduğum gibi anlıyor musunuz?” yazılıydı.
Şartlı Tahliye:
Şartlı tahliye ile salınan Miranda, 1,5 dolar karşılığında bu kartları imzalı olarak satmaya başladı. Bu esnada küçük suçlar işlemeye devam etti. İşlemiş olduğu suçlar nedeni ile şartlı tahliyesini ihlal ettiği için bir yıl daha cezaevine girdi. İkinci kez şartlı tahliyeden yararlanan Miranda, 31 Ocak 1976 yılında; bir barda karıştığı kavgada aldığı bıçak darbeleriyle hayatını kaybetti. Öldüğünde üzerinde birkaç “Miranda Kart” bulunmaktaydı.
- 1
18 Yorum
Önerilen Yorumlar