Detaylı Yakuza Rehberi

[0xellot]

 

 

 

 

 

Japanese Yakuza boryokudan olarak da bilinen organize suç gruplardır. 1992 tarihli yasa ile üyelerinin birlikte veya alışkanlık haline getirdiği şekilde yasadışı şiddet eylemlerini gerçekleştirme olasılığı bulunan herhangi bir organizasyon olarak tanımlandı. Ki yakuza sadece bir suç teşkilatı organizasyonu değil, aynı zamanda kültürel değerleri, sosyal normları ve genel tarihiyle tüm Japonya üzerindeki etkili bir alt kültürü temsil eder.
Yakuza, bir zamanlar seksen binden fazla üyesi olan ve yaklaşık üç bin farklı gruptan oluşan büyük bir organizasyondu. En büyük sendikalar arasında Yamaguchi-gumi, Inagawa-kai ve Sumiyoshi-kai bulunur ve bu gruplar üye sayısının yüzde yetmişinden fazlasını kapsamaktadır. Ancak 2017 itibaryla polis, üye sayısının yalnızca otuz beş bin olduğunu tahmin etmektedir ve 13 yıl boyunca üye sayısında sürekli bir azalma rapor edilmektedir. Ancak üyeler bir dereceye kadar **daha az görünür** hale gelmiştir ve bir patronun dediği gibi, "Kaybolmuyoruz. Yeniden yapılanıyoruz." Üyelik genel olarak azalmış olsa da yakuza birçok açıdan hala oldukça mevcut ancak hükümetle ve hatta Japon toplumu ile değişen ilişkilerine yanıt olara zaman içinde dönüşmüştür. Organizasyon bugünden itibaren tamamen yok olsa bile filmler, dergiler ve daha fazlası aracılığıyla kalıcı bir kültürel iz bırakmıştır ve bırakacaktır. Yakuza, ortak suç bağlarının ötesinde, kültürel değerleri, sosyal normları ve genel tarihi paylaşır. Yakuza kültürü, 17. yüzyıla kadar uzanır ve tarihsel olarak bakuto ve tekiya, yani kumarbazlar ve dolaşan satıcılar tarafından sonradan organizasyonlaşmıştır. Üyeler, hatamoto-yakko'nun (işsiz samuraylar'ın) yağmacılığına ve tacizine karşı direnen "kasaba hizmetkarları" olarak bilinen machi-yakko'nun tarihini kendileriyle özdeşleştirirler. Güçlü elitlerin baskısına karşı koyma değer ve etik sistemi, yakuza'nın değerleri ve kimlik duygusunda önemli bir rol oynamıştır, örneğin şövalyelik veya ninkyō vurgusu aracılığıyla mümkün olmuştur. Gerçekten de, tarihsel dışlanmışların burakumin'lerinin, yakuza'ya katılma olasılığının daha yüksek olduğu gözlemlendi. Bu değer ve etik sistem, yakuza'nın kendilerini ve faaliyetlerini çerçeveleme şeklinde önemli bir rol oynamıştır.

Çok sayıda yakuza üyesi, uyuşturucu ticaretini para kazanmanın ahlakıyla örtüşecek yolu  görememektedir. Gerçekten de, 2011'de Yamaguchi-gumi'nin lideri Tsukasa Shinobu, örgütünün uyuşturucu ticaretini yasakladığını belirtmiştir. Ancak, yakuza'nın uyuşturucu ticaretine karışması, bunun yakuza faaliyetlerinin önemli bir parçası haline geldiğini göstermektedir. 2009 yılında amfetaminle ilgili yapılan tutuklamaların yaklaşık %50'si yakuza bağlantılıydı ve 80'lerin sonlarına gelindiğinde polis, yakuza'nın %85'inin uyuşturucu ticaretiyle ilgilendiğini bildirmişti. 2014 yılı itibarıyla bile, uyarıcı maddelerle ilgili tutuklamaların hala %55'i yakuza üyeleriydi ve bunların yaklaşık %45'i sadece Yamaguchi-gumi üyeleriydi. Devamındaysa eğer şantaj ve dolandırıcılık yakuza için önemli para kazanma yöntemleridir. Gerçekten de polis, yakuza'yı "özellikle kurnaz bir kara para aklayıcı" olarak nitelendirmiştir ve 2016 yılında temizlenen kara para aklama davalarının yaklaşık beşte biri yakuza üyelerine atfedilmiştir. Yakuza, geleneksel olarak konaklama sektöründe veya mizushōbai'de de rol oynamıştır. Ayrıca bazı kaynaklar siber suçların yeni bir kâr alanı olduğunu önermiştir, bunun yanı sıra yakuza seks ticareti, uyuşturucu/silah satışı ve eğlence endüstrisi ile de ilgilidir. 

 

 

 

 

Yakuza Kültürü
 

Suç grubunun paylaşılan normlar ve değerler, üyeler arasında güvenilir ve -suç açısından sömürülebilir bağlar- kurmak ve teşvik etmek açısından avantajlıdır. Yakuza kültürü—belirli semboller, ritüeller, kurallar ve değerleri içerir—örgütün aile duygusunu ve güven duygusunu sürdürmesinde rol oynar. Ayrıca tanınabilir bir yakuza olmak istekli iş ortakları bulmayı kolaylaştırır. Benzer şekilde, dil, özellikle -eski Japonca veya ağır argo- kullanımı, gizliliği sürdürmede pratik bir araç olarak kullanılan kültürel bir özelliktir . Sonuç olarak, belirli kültürel niteliklerin bazen elverişsel bir değere sahip olduğu söylenebilir.

Dikkat çekicilik, dövmelerin veya irezumi'nin (geleneksel yakuza dövmeleri) yakuza üyeleri için tarihsel olarak bu kadar önemli olmasının nedenlerinden biridir. 1970'lerde, yakuzanın yakalanan üyelerinden saptandığı kadarı yaklaşık %70'i dövme yaptırmıştı. 17. yüzyılda, yakuza'nın yeni yeni doğduğu dönemde Japonya'da dövme suçlulukla ilişkilendirilmişti. 70'lerin sineması, bu ilişkilendirmeyi pekiştirmeye yardımcı oldu. Ancak dövme yaptırma maliyeti acı ve ayrımcılığı nedeniyle günümüzde dövme yaptırmak nispeten daha az yaygındır.

Yakuza ile ilişkilendirilen bir diğer uygulama ise yubitsume yani parmak kesme uygulamasıdır. Bu uygulama, görünürlülüğü azaltma çabasıyla giderek **daha az yaygın** hale gelmiştir ancak bazen sağlık riskleri nedeniyle de uygulanmaktadır. 1993 yılında, yakuza üyelerinin %40'ından fazlasının bu uygulamaya katıldığı bildirilmiştir. Bu uygulama daha geniş bir şiddet kültürünün sembolik bir parçasıdır. Yubitsume'nin bağlılık ve anlaşmazlık çözümü (veya kişinin hatasını telafi etme) ile ilgili duygularla bağlantılı olduğuna inanılır. Alkol, yakuza kültürü için de önemlidir. Eski bir üye, yakuza üyelerinin yaklaşık üçte birinin ölüm nedenini karaciğer hastalığı olarak ilişkilendirmiştir. İçki içmek, aynı zamanda sosyalleşme ve bağ kurma aracı olarak da önemlidir.
 

 

 

 

Devletle İlişki
 

Devlet açısından bakıldığında, yakuza'nın devletin kumar hizmetleri üzerindeki tekelini sorgulamasının ve diğer yasa dışı ekonomik suçları işlemesinin yanı sıra, bölgesel yakuza anlaşmazlıkları ve bunlardan kaynaklanan çatışmalar önemli bir endişe noktası haline gelmiştir. Sadece 2017 yılında 17.000'den fazla tutuklama yapılmıştır. Yakuza'nın devletle olan ilişkisi özellikle önemlidir, çünkü yakuza gruplarının büyüklüğü ve yürüttükleri faaliyet türü büyük ölçüde devlet tarafından etkilenmektedir.

Yakuza'nın oluşumu ve büyümesi, Japon hükümetinin yetenekleriyle yakından ilişkilidir. Koruma talebinin ortaya çıktığı durumlarda "pazar katılımcılarının" çıkarlarının devlet tarafından yeterince korunmadığı durumlarda Japon yakuzası burada devreye girmiştir. 1800'lerin başlarında, zayıf bir hükümet döneminde, yerel anlaşmazlıkları çözme konusunda yakuza liderlerine başvuruluyordu. Meiji restorasyonunun erken dönemlerinde, Shimizu no Jirōchō'nun neredeyse 500 kişilik liderliğindeki yakuza paramiliterleri askeri bir rol oynadılar. Bu dönemde, yakuza aynı zamanda işçi örgütlenmelerini ve direnişleri bastırmak için devlet tarafından kullanılan bir araçtı. II. Dünya Savaşı sonrasında, savaşın maliyetleri nedeniyle yakuzanın büyümesi görüldü. Kore Savaşı sırasında, yakuza inşaat ve nakliye gibi özellikle önemli endüstrilerde iş gücü aracısı olarak rol oynadı. Daha yakın dönemlerde 80'lerde borç tahsilatı veya mali anlaşmazlıklar gibi durumlarda yasal yolların etkisiz veya hareketsiz olduğu görülünce yakuzanın sivil işlerde anlaşmazlık çözümündeki oynadığı tehditkar ve şiddet çözümlü rol "gerekli bir kötülük" olarak değerlendirilmiştir. Bu durumlarda zamanla, devletin rolünün veya daha doğru bir ifadeyle devletin eksikliğinin, organize suç gruplarına doğrudan ve dolaylı olarak fayda sağladığı görülmüştür.

 

Devletin Yakuza'ya Engelleri
 

Yakuza, 1890'lar ve 1930'lar gibi dönemlerde sağcı ve aşırı milliyetçi siyasi bağları aracılığıyla siyasi gruplarla bir yakınlık göstermiş olsa da devletle olan ilişkisi birçok açıdan antagonistik olmuştur. Devlet, organize suç grupları üzerinde güçlü bir etki yapabilir. Erken dönemde Meiji döneminde devlet, kumarı hedef almıştı. Benzer şekilde  1960'larda yasa dışı kumar girişimleri devlet güçleri tarafından daha da takip edilmiştir. Bir diğer suç kaynağı olan sōkaiya dolandırıcılıkları ise 1980'lerde ele alınmış ve bunlara ödeme yapmak yasa dışı hale gelmiştir. Gerçekten de, 1982'den 1983'e kadar polis raporlarına göre, sōkaiya dolandırıcılığı vakaları 6.738'den 1.682'ye düşmüştür.

Japonya'nın 1991/1992 Anti-gang yasası, yakuza'yı hedef alan ve yakuza üye sayısını büyük ölçüde azaltmayı başaran en önemli yasalarından biridir. İlk olarak 1992'de çıkarılan yasa, yakuza'yı daha iyi hedef alabilmek için yirmi yıl boyunca beş kez revize edilmiştir. 2007 revizyonu, parmak kesme ve dövme gibi kültürel uygulamaları hedef almış ve yakuza üyelerinin ayrılmalarını teşvik eden program ve politikaları kapsamına almıştır. Ayrıca bu revizyonun genişletilmiş "zarar sorumluluk düzenlemesi, liderlerin alt görevliler tarafından verilen zararın maliyetinden sorumlu tutulabilmesini sağlamıştır, bu da liderlerin iş bölümü ve görev ayrımı yoluyla sorumluluktan kaçamayacakları anlamına gelmiştir. 2011'de, yakuza ile etkileşimi suç sayan ve iş sözleşmelerinin yakuza'yı özel olarak dışlamasını teşvik eden önemli değişiklikler yapılmıştır. 2012'de yapılan yeni bir revizyon, polislerin zorla tahsilat yapanları tutuklamasını kolaylaştırmış ve önceden uyarı olarak bir durdurma emri verilmesini gerektirmemiştir. Bazı eylemler organize suçu genel olarak hedef alırken, kolluk kuvvetleri bazen belirli grupları ve faaliyetleri de hedef almıştır (örneğin kumar, sōkaiya dolandırıcılıkları ve şantaj). Örneğin, 2009'da, Ulusal Polis Ajansı özellikle Yamaguchi-gumi'nin Kodo-kai fraksiyonunu hedef almıştır. Ayrıca, 2016'daki Rokudaime Yamaguchi-gumi ve Kobe Yamaguchi-gumi arasındaki çatışma, Japon hükümetinin ateşli silahlar karşısındaki önlemleri artırmasının bir nedeni olarak gösterilmiştir. Bu çeşitli yasama ve kolluk kuvvetleri yaklaşımlarıyla, yakuza'nın kâr sağlama faaliyetleri engellenmiş ve suçlar için sorumluluk artırılmıştır.
Yakuza Japonya merkezli suç örgütleri olsa da, bunlar uluslararası etkiler yaratabilir ve yabancı hükümetler de önemli roller oynar. Bōryokudan (şiddet içeren suç örgütleri) ile mücadelede, hükümetin çabaları yerel sınırların ötesine de uzanır. Ayrıca, bir organize suç grubu olarak yakuza, Amerika Birleşik Devletleri gibi yabancı hükümetler tarafından da aktif şekilde engellenmektedir. ABD, 2012 yılında iki Yamaguchi-gumi üyesinin varlıklarını dondurmuş ve 2016'da Kobe Yamaguchi-gumi sendikasına yaptırım uygulamıştır. ABD'nin organize suçla mücadelesi, Japon hükümetinin yakuza ile mücadelede belirli açılardan etkilenmesine de neden olmuştur. Örneğin, Anti-Boryokudan Yasası, ABD'deki RICO yasasından etkilenmiştir. Ayrıca, ABD'deki ‘Uyuşturucularla Savaş’ siyasi hareketi de Japonya'nın Anti-Boryokudan Yasası'nı oluşturmasında etkili olmuştur.

 

 

 

 

Yakuza'nın Hayatta Kalması 

Yakuza'nın 90'ların başında Anti-Boryokudan Yasası'na verdiği tepki, büyük ölçüde direniş ve ardından yeniden yapılanma şeklindeydi. Bu yasasının çıkarılmasının ardından bile, yakuza ile polis arasında bazen rüşvet ve yolsuzluğa dayalı işbirliği ilişkilerinin varlığını ima etmiştir. Zamanla, üyelik sayısı artmış ve azalmıştır. Gerçekten de, 1963 yılında 184.000'den fazla üye varken, polis raporlarında 2010 yılı sonlarında yalnızca yaklaşık 78.600 üye bildirilmiştir.
Yakuza gruplarının faaliyetleri ve işlevleri, hükümetin kovuşturma çabaları nedeniyle zamanla uyum sağlamış ve yeniden şekillendirilmiştir. Örneğin, sōkaiya dolandırıcıları diğer alanlara kaymış, kendilerini “analist, sahte siyasi gruplar ya da burakumin kurtuluş hareketleri” olarak yeniden konumlandırmış ve yasa dışı ödemeleri gizlemek için yeni yaratıcı yollar bulmuşlardır. Benzer bir şekilde, yakuza içinde çoğunlukla "normal" üyelerden "bağlantılı" katılımcılara doğru bir değişim yaşandığını belirtmiştir. Düzenli üyeler için bile, eğitim süresi genellikle çok daha kısadır. (eskiden yaklaşık 6 ila 36 ay arasında eğitim alırlardı) Genel olarak, yakuza organizasyonları kumardan başka faaliyetlere, örneğin uyuşturucu ticareti, kurumsal şantaj gibi işlere yönelmiştir. Hükümetin rolü ve yakuza ile olan ilişkisi çok katmanlıdır. Devlet, suç grubunu kovuşturma ve engellemeye yönelik önemli çabalar sarf etmiştir ancak devletin zayıf olduğu anlar, yeni yakuza planlarının ortaya çıkması için uygun ortamlar yaratmıştır.

Yakuza'nın Topluma Yansıyan İlişkisi 

Yakuza'nın Japonya toplumu ile ilişkisine dair literatür karışıktır. Bu durum, kısmen, suç grubuna yönelik daha yakın dönemdeki olumsuz tutum değişikliği ve bir "anti-Yakuza hareketi" ile açıklanabilir. Yakuza hayatı sıklıkla romantize edilmiş ve bir dereceye kadar ana akıma kabul görmüştür. Bu, yakuza faaliyetlerini ve kültürünü betimleyen "fan dergilerinde" görülebilir. Daha temkinli bir bakış açısıyla, yakuza'nın "kamusal kabulün bir derecesine" ulaştığını belirtmiştir. Bu durum, üyelerin 1992 yasasından sonra büyük ölçüde terk edilmiş olsa da, iş kartlarında ve tabelalarda yakuza bağlantılarını açıkça belirttikleri şekilde yansımaktadır. Öte yandan, Yamaguchi-gumi'nin 2009 yılına ait davranış kuralları, daha gizli bir yaklaşım benimsemeyi açıkça vurgulamış, buna iş kartlarında sendikanın amblemini kullanmamak da dahil edilmiştir.
Yeni organize suç yasalarıyla birlikte görünürlük azalmış olsa da, yakuza mutlaka kamu radarından kaybolmamıştır. Yakuza, kamuoyunun dikkatini çektiğinde, belirli bir anlatıyı teşvik etmek ve olumlu bir halkla ilişkiler çalışması yapmak için büyük çaba harcar. Örneğin, kendisini sosyal bağlamlarda olumlu bir ışık altında konumlandırmak için machi-yakko ile ilişkili olan değerleriyle bunu yapmaktadır. Benzer şekilde, yakuza, 1995 Büyük Hanshin Depremi veya 2011 Büyük Tohoku Depremi gibi doğal felaketlerde yardım çalışmalarında bulunma geçmişine sahiptir.

 

-Bendeniz tarafından Moorman'in makalesinden çeviridir, eklediğim şeyler mevcuttur-
 

 

 

Aralık 2, 2024 tarihinde 0xellot tarafından düzenlendi

[DEADLY THE BLESSED ONE]

ellerinize sağlık

[BiA]

Oldukça faydalı bir içerik olmuş, ellerine sağlık! 

[яovia]

İşi bilenin elinden çıkacak bir rehber, eline sağlık.