Jump to content

Matheus "Fuga" Pedroso


Önerilen İletiler

Oluşturuldu: (düzenlendi)

Matheus Pedroso 04.05.2004

20 Yaşında Brezilyalı bir erkek.

Koyu tenli, mavi gözlü.

1.87, 84 kilo

 

 

Brezilya’nın renkli ama tehlikeli sokakları, gece olup da güneş batarken bambaşka bir dünyaya dönüşürdü. Rio de Janeiro’nun arka sokaklarında, hayatı farklı yaşayan bir çocuk vardı: Matheus Pedroso. 20 yaşında, hayatın acımasız taraflarını erken yaşta öğrenmiş, sokakların çocuğu olmuştu. Matheus’un hikayesi, kırık bir aileden, zorlu bir hayattan ve hayallerinden vazgeçmeyen bir gençten bahseder.

 

Matheus, daha küçük yaşlardayken ailesini kaybetmişti. Babası, içki ve kumar bataklığına düşmüş, annesi ise onu ve küçük kız kardeşini geride bırakarak başka bir şehre gitmişti. Küçük kardeşi de hastalıktan dolayı çok geçmeden vefat edince, Matheus tamamen yalnız kalmıştı. Ama bu yalnızlık, onu güçsüzleştirmek yerine daha da sağlamlaştırdı. Sokaklar onun öğretmeni, park yerleri onun evi oldu.

 

Matheus’un en büyük tutkusu araçlardı. Arabaların hızı, sesi ve gücü onu büyülüyordu. İlk başlarda bir otoparkta uyuyarak hayatta kalmaya çalışırken, geceleri arabaların içine girer, direksiyon başında oturur ve hayaller kurardı. Kısa sürede, araçları çalıştırmanın yollarını öğrendi. Bu yeteneği ona sokaklarda bir ün kazandırdı. Hırsızlık ve kaçakçılık yapan çeteler, Matheus’un bu yeteneğini fark etti. O sadece arabaları çalmıyordu; aynı zamanda onları neredeyse yeni gibi görünene kadar tamir edebiliyor ve modifiye edebiliyordu.

 

İlk başlarda küçük işler yaptı. Çeteler için birkaç eski arabayı bir yerden bir yere götürdü. Ama zamanla, daha büyük işlere katılmaya başladı. Araçlar ve motorlar konusunda inanılmaz bir yeteneği vardı. Araba motorlarının çıkardığı seslerden bile hangi aracın ne tür bir sorun yaşadığını anlayabiliyordu. İllegal yarışlara katılmaya başladı ve kısa sürede bu yarışların aranan isimlerinden biri haline geldi.

 

Matheus, geceleri sokak lambalarının altında toplanan kalabalıkların arasından geçerken, motorun kükremesi ve lastiklerin asfaltta çıkardığı sesler arasında bir yıldız gibi parlıyordu. Diğerleri için bu yarışlar sadece bir oyun, bir gösteriydi. Ama Matheus için bir kaçıştı. Hayatın acımasızlığına, yalnızlığına ve geçmişin gölgelerine karşı bir meydan okumaydı.

İllegal faaliyetlere katılmak onun için bir yaşam tarzı haline geldi. Uyuşturucu taşıma işlerinde bile rol aldı. Ancak Matheus, sadece para için değil, daha çok hayatta kalmak ve sokaklarda kendine bir isim yapmak için bu yolda yürüyordu. Ama onun bir sınırı vardı. İnsanlara zarar vermekten hep kaçındı. Çünkü içindeki çocuğu, hala bir gün daha iyi bir yaşam için umut taşıyordu.

 

Bir gün, beklenmedik bir olay yaşandı. Matheus, büyük bir çete liderinin dikkatini çekti. Bu lider, Matheus’un yeteneklerini kendi karanlık amaçları için kullanmak istedi. Ancak Matheus’un içinde hala bir vicdan vardı. Bu yeni teklifi reddetmek, onun hayatını tehlikeye atmak demekti. Ama Matheus için her şeyden daha değerli bir şey vardı: özgürlük.

Sonunda, Matheus cesur bir karar verdi. Çete liderinin teklifini reddetti ve Rio’yu terk etmeye karar verdi. Yanına sadece birkaç eşyasını aldı ve tamir ettiği, kendi elleriyle modifiye ettiği bir arabaya atlayarak sokaklardan uzaklaştı.

 

Giderken, sokaklar arkasında kalıyordu ama Matheus’un hikayesi yeni başlıyordu. Belki de başka bir şehirde, başka bir hayatta, daha temiz bir başlangıç yapabilecekti. Fakat sokakların ona öğrettiği bir şey vardı: "Hayat asla kolay değildir, ama her zaman bir çıkış yolu vardır."

Ve böylece Matheus Pedroso, sokakların çocuğu, hayatın fırtınalarıyla savaşarak, kendi yolunu çizmeye devam etti.

 

Matheus yavaş yavaş şehire alıştı, Thedore diye bir adam ile tanışıp garajında tamirciliğe başlayıp kendisine güven kazandırmıştı.  Matheus çoğu yarışı birinci yada ikinci bitirerek Thedore'nin gözünde yükseğe çıkmıştı bile. Matheus sürekli polisten kaçıyor bazen başarılı bazen başarısız olarak sonuçlanıyordu. Polisler tarafından artık meemlenmişti bile. Müebbet yerine iyi niyet kullandırıp "7" ay hapis istenmişti.

 

 

7 AY SONRA...

 

Matheus, 7 ay hapiste kaldıktan sonra eski çöplüğüne döndüğünde büyük değişikliklerle karşılaşacak. Thedore artık sadece tamirci değil, aynı zamanda silah kaçakçılığıyla da ilgileniyor. Yoshihara ise uyuşturucu işine girmiş durumda ve Matheus’u da bu dünyaya çekmeye çalışıyor.

 

GERİLİM ARTIYOR.

Thedore, Matheus'un Yoshihara için uyuşturucu işlerini yapmasını istemiyor. Yoshihara ise silah işinin daha riskli olduğunu düşünüyor. Tartışmalar giderek şiddetleniyor. 

 

MATHEUS'UN DEĞİŞİMİ;

 

Gece Çökerken

Rio’nun üzerinde gece karanlığı çökmüştü. Şehrin ışıkları gökyüzüne karışırken, eski bir apartmanın çatısında dört kişi sessizce konuşuyordu. Rüzgâr, gerilimle dolu havayı daha da soğuk hale getiriyordu.

Matheus, kollarını bağlayarak çatıdan aşağıya baktı. Aklı hâlâ Spencer ve Gekyume’deydi. Thedore’un isteği yüzünden dostlarını kaybetmiş gibi hissediyordu. Onlara silah çekmemişti belki, ama bunu düşünecek kadar ileri gitmiş olması bile Spencer ve Gekyume’yi uzaklaştırmaya yetmişti.

Thedore ise hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Rahat bir tavırla sigarasını yaktı, Benjamin’e ve Matheus’a göz ucuyla baktı.

"Bu iş böyledir," dedi Thedore, gözlerini Megan’a dikerek. "Kimseye fazladan güvenmeyeceksin. Gerekirse en yakınındakine bile silah doğrultacaksın."

Matheus dişlerini sıktı ama bir şey demedi. Benjamin sessizdi, her zamanki gibi olayları gözlemliyordu. Megan ise Thedore’un sözlerine karşı bir tepki vermemişti, ama yüzünden hoşnut olmadığı belliydi.

Tam o anda çatıya çıkan kapı gıcırdayarak açıldı.

Yoshihara, iki kişiyle birlikte geldi.

İkisi de gençti, bembeyaz saçları gece karanlığında bile dikkat çekiyordu. İkisi de zayıf, ama sert bir ifadeye sahipti. Gözlerinde korku yoktu.

Thedore hemen gözlerini Yoshihara’nın getirdiği iki kişiye dikti. Dudaklarında hafif bir gülümseme belirdi ama bu, dostça bir gülümseme değildi.

"İşte geldiler," dedi Thedore, sigarasını yere atıp ayağıyla ezerek. "Bu ikisi ölecek."

Söylediği şey o kadar net ve soğuktu ki hava bir anda ağırlaştı.

Matheus gözlerini kısarak Yoshihara’ya baktı. Yoshihara'nın vücudu gerilmişti, çenesindeki kaslar belirgin hale gelmişti.

"Oyun mu oynuyorsun, Thedore?" diye sordu Yoshihara, sesi buz gibiydi.

Thedore ciddiyetle ona döndü. "Oyun değil, Yoshihara. İş."

Yoshihara bir adım ileri attı. "Bu çocuklar bana çalışıyor."

Thedore omuz silkti. "Ve artık çalışmıyorlar."

Sessizlik çöktü. Matheus ortamın patlamak üzere olduğunu hissediyordu. Megan da gerilmişti, Benjamin ise durumun nereye gittiğini gözlemliyordu.

Yoshihara birkaç saniye boyunca hiçbir şey demedi. Sonra bir anda sessizliği bozup.  "Burada senin kuralların geçmiyor," dedi Yoshihara.

Matheus içinden küfretti. İkisi de delirmiş gibiydi. Bunu engellemeliydi. İşler olduğu gibi gitmedi, Thedore garajı ve ailesini terk edip gitti, Yoshihara ise garajın hakimiyetini sağlamaya devam etti.

 

MATHEUS İLE YOSHİHARA YÜZ YÜZE!

 

Aradan iki gün geçti, ortam soğumuşken Matheus dışarıdan birisiyle kavga etti ve adama silah doğrulttu. Matheus garaja girdiğinde Yoshihara ile karşı karşıya gelip onun laflarını dinledi. 

"Thedore artık burada değil. Kafanıza göre iş yapma devriniz bitti. Bu kafayla çok yaşamazsın." 

Matheus sessiz kalmadı; "Doğrudur, herkes aynısını diyor. Yedi aydır aslanlar gibi yaşıyorum. Thedore yoksa, devrimizi bitirmeyip devam ettiriz Yoshihara." Diyerek ortamı hızlıca terk etti, ne yaptığının farkında değildi fakat yanlış olduğunu saatler geçtikçe fark etmişti. O anlık sinir ile ne yaptığını bilmiyordu. Spencer Matheus'u aradığında konuşmak istediğini söyledi, Matheus ise ona güvenmeyip Benjamin'i sakladı ve konumunu Spencer'e yolladı. Fakat işler düşünmediği gibi gitmişti, Yoshihara ve arkasında ki tüm arkadaşları... Matheus için korkunç bir senaryo oldu bu. Oracıkta  Yoshihara tarafından cezalandırıldı.

 

Küllerinden Doğuş

 

Matheus, Yoshihara'nın cezasından sonra garajda eskisi gibi karşılanmıyordu. Herkes ona mesafeli davranıyordu, güven sarsılmıştı. Ama Matheus, güveni kaybetmenin ne demek olduğunu iyi bilirdi—ve onu geri kazanmanın da.

Birkaç gün boyunca sessiz kaldı. Konuşmadı, sadece işine odaklandı. Motorları tamir etti, yarışlara girdi, eski hızına geri döndü. İnsanlara göstermek istediği tek şey vardı: O hâlâ Matheus Pedroso'ydu.

 

 

Garajda İlk Adım

 

Yoshihara, Matheus'un tavırlarını izliyordu. Ona tekrar şans vermek gibi bir niyeti yoktu ama Matheus'un işlerini aksatmaması dikkatini çekmişti. Bir akşam, Matheus tamir yaptığı sırada Yoshihara yanına geldi.

"Kaybettiğin şeyi geri kazanmak istiyorsan, kelimelerle değil, eylemlerinle göster," dedi.

Matheus, kafasını salladı. "Zaten öyle yapıyorum."

İlk adımını atmıştı.

 

Güveni Geri Kazanmak

 

Matheus, garajda küçük ama önemli jestlerde bulunarak güvenini geri kazandı.  Bir gece, Megan’a modifiye için yardım etti. İnsanlar yavaş yavaş onun değiştiğini fark etti. Ama Spencer ve Gekyume konuyu şakalarla esprilerle tekrardan arayı düzeltmeye çalışıyordu. Matheus; Megan gitti sırada Arienne'mi var dedi ve ortalığı biraz daha kızıştırdı.

Ne zaman göz göze gelseler, Spencer sert bir bakış atıyor, Gekyume alaycı bir gülümsemeyle bakıyordu. Aralarındaki laf dalaşları hiç bitmiyordu.

"İhanet eden biriyle iş yapmam," dedi Spencer bir gün Matheus’a.

Matheus sadece güldü. "İhanet mi? Hayatta kalmaya çalışıyordum. Sen olsan ne yapardın?"

Spencer bir cevap vermedi ama Matheus'un umrumda bile değildi Spencer'in ve Gekyume'nin güveni.

 

Yoshihara İçin Çalışmaya Devam

 

Yoshihara, Matheus’un eskisi gibi işine bağlı olduğunu gördüğünde ona tekrar güvenmeye başladı. Matheus, artık uyuşturucu sevkiyatları yapıyor, işlerin büyümesine katkıda bulunuyordu.

Ama bir gün, bu işin içinde kalmanın bedelini ödeyeceğini hissetti.

 

Matheus için çıkmaz sokak!

 

Ring of Fire’ın içi her zamanki gibi gürültülüydü. Matheus, doktoruyla bir masada oturuyordu ama söylediklerini pek dinlemiyordu. Aklı başka yerdeydi. Gözleri, bara yeni giren Olivia’yı yakaladığında, vücudu istemsizce gerildi.

Uzun zamandır ilk kez bu kadar net bakışmışlardı. Olivia’nın gözlerinde bir şeyler vardı kasıtlı bir soğukluk, meydan okuyan bir ifade. Matheus derin bir nefes aldı. Onunla konuşmak istiyordu ama aylar önce her şey kopmuştu. Yoshihara ile kavgasından sonra Olivia, Matheus'a karşı soğuk duvarlarını çekmişti. Artık sadece iş için konuşuyorlardı ve bu bile zoraki oluyordu.

 

Matheus, Olivia’nın dışarı çıkışını izledi. Birkaç dakika sonra Spencer da peşinden gitti. Matheus’un kaşları çatıldı. Spencer, Matheus’un pek haz etmediği adamlardan biriydi. Aralarındaki sürtüşmeler küçümsenemeyecek kadar büyüktü.

 

Bir süre sonra Olivia, Matheus ve Spencer'in bulunduğu ortama geldi. Yanındaki Spencer’la konuştu, sonra bir anda Spencer’a hafifçe sokuldu ve yanağına kısa bir öpücük kondurdu.

Matheus’un içi cız etti. O an sanki dünya yavaşladı.  Gözlerini Olivia ve Spencer'den ayırmadı. Olivia ise sanki özellikle bunu yapmasını istiyormuş gibi, tam Matheus’a bakarak hafifçe gülümsedi. Sonra hiç tereddüt etmeden elini kaldırıp ona orta parmağını gösterdi.

 

Matheus derin bir nefes aldı ama yetmedi. İçinde kabaran öfke dalgası hâlâ durulmamıştı. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu ama bir şeyler yapmak istiyordu. Tek bildiği, bu işin burada bitmediğiydi.

 

Geçmişin Gölgeleri, Geleceğin Ortakları

Matheus, garajın köşesindeki yağlı iş tezgahının üstüne yaslanmış, elindeki anahtarla eski bir motor parçasını inceliyordu. Olivia, neşeli adımlarla yanına yaklaştı ve omzuna hafifçe dokundu.
“Eskisi gibi bakmıyorsun artık,” dedi gülümseyerek.

Matheus, gözlerini parçadan ayırıp Olivia’ya baktı. O sıcak gülümseme, içinde yıllardır hissetmediği huzuru canlandırıyordu. “Sen de öyle,” diye karşılık verdi. “Belki de geçmişi bırakmayı öğreniyoruz.”

Geçmişteki tüm tartışmalara, kırgınlıklara ve yanlış anlamalara rağmen, Olivia ile yeniden bağ kurmuştu. Bu sefer daha güçlüydü, daha gerçekti. Aralarındaki iletişim, artık sadece işten ibaret değildi. Artık birlikte gülüyorlar, birlikte hayal kuruyorlardı.

 

Spencer ve Matheus barışıklığı

Matheus, ağır adımlarla Spencer'ın yanına yaklaştı. Garajın köşesinde sigara içen Spencer, başını kaldırıp Matheus'u görünce ifadesi değişti. Bir an göz göze geldiler, sonra Matheus derin bir nefes alarak konuştu:

"Bak, aramızda olanlar için üzgünüm. Yanlış anlaşıldı... yanlış yaptım. Ama bu düşman olmamızı gerektirmiyor."

Spencer, sigarasını yere atıp ayağıyla ezdi. Gözlerini Matheus'un gözlerinden ayırmadan, sessizce durdu. Bir anlık gerginliğin ardından omuzlarını gevşetip hafifçe başını salladı.

"Geçmişte kaldı. Ama bu sefer arkamı kolladığından emin olayım, tamam mı?"

Matheus gülümsedi. "Her zaman."

 

O andan sonra ikili, sanki hiç sorun yaşamamış gibi işlerine odaklandı. Araçları hazırladılar, geceye çıktılar ve şehrin gölgelerinde kayboldular. Birçok iş yaptılar; hızı ve tehlikeyi seven bu ikili için adrenalin her şeyden değerliydi.

 

Son işleri, bir adamı indirmekti. Planları kusursuzdu. Spencer, gözünü kırpmadan hedefi gözetledi, Matheus ise hareket anını bekledi. Sessizce ilerleyip hedefin etrafını sardılar. Birkaç saniye içinde iş bitti; hızla oradan ayrıldılar.

Motor kullanırken Spencer, sol aynasından Matheus'a baktı ve gülümseyerek, "İyi işti," dedi.

Matheus, direksiyonu rahatlıkla  kavrarken göz kırptı. "Bu sadece başlangıç."

Gece, şehrin ışıkları altında kaybolurken, dostluklarının yeniden inşası başarılarının habercisi gibiydi.

 

 

 

 

 

 

tarihinde confusedduckxd tarafından düzenlendi
gönderildi

Tamirhane gülü, arada takeover atmaya çalışıyor ama olsundu

 

  • VIP
gönderildi

Gekyume çok delikanlı çarmış 😄

gönderildi

İbrahim tatlıses

gönderildi

aslan kardeşim hayattaki tek gayesi yediği kurşunu iade etmekti

  • VIP
gönderildi

Garajın hareketli gençlerinden, ellerine sağlık. Sıkı takip!

gönderildi

Dost bu adam dost.

  • Partner
gönderildi

kolay gelsin 

gönderildi

 

  • Partner
gönderildi

Ellerine sağlık akıcı ve güzel Garaj'ın demir başlarından başarılar!

Görüşmeye katıl

Şimdi yayınlayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Bir hesabınız varsa, şimdi oturum açın.

Misafir
Bu konuyu yanıtla

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Biçimlendirmeyi Temizle

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömüldü.   Bunun yerine bağlantı olarak görüntüle

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    • Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Terms of UseGizlilik Politikası