Jump to content

Çingeneler ve çingene rolleri hakkında


Önerilen İletiler

Oluşturuldu: (düzenlendi)
nwegxi.png
Çingeneler kimlerdir?


Çingeneler insanlık ailesinin ayrılmaz bir parçasını oluştururlar. En gerçek ve doğru manasıyla Çingeneler göçebe zanaatçı ataların çocuklarıdır. Çingene adlandırması Balkanlar ve Anadolu'da göçebe zanaatçı toplulukları adlandırmak için kullanılmıştır. Tarihin en eski zamanlarından beri kimi insan grupları; tarım veya hayvancılıkla geçinmişlerdir. Çingenelerse çeşitli nedenlerden dolayı göçebe zanaatçılıkla yaşamlarını sürdürmüşlerdir.

Romanlar Balkanlar'da yaşayan en büyük Çingene topluluklarındandır. Roman toplumunun Romanes adı verilen bir dili ve başlangıcı Kuzey Hindistan'a dayanan bin yıllık bir tarihi bulunmaktadır. Romanların en eski ataları uzun yolculuklarına Hindistan'dan başlamış olsalar da Roman Çingeneleri gerçek anlamda bir Balkan toplumudur. Hem Romanes dili, hem de Roman kültürünün diğer özellikleri uzun bir göç sürecinin ardından Balkan topraklarında bugünkü şeklini almıştır.

Sanıldığı gibi bizlerle diğer insanları birbirimizden ten rengi, ırksal özellikler ya da dil ayırmaz. Esmer Çingeneler kadar beyaz tenli ya da sarışın Çingeneler de vardır. Farklı ırklara mensup Çingene grupları da vardır. Farklı diller konuşan Çingene grupları da vardır. Ama tüm Çingenelerin ortak özelliği atalarının binlerce yıl boyunca göçebe zanaatçılıkla geçinmiş olmalarıdır. Bugün birey olarak bir Çingene hangi mesleği yapıyor olursa olsun, insanlığın ilk zamanlarında atalarının göçebe zanaatçı olması onun da Çingene toplumuna ait olduğunu gösterir.

Ne gariptir ki Çingeneleri diğer insanlardan ayıran tek özellik göçebe zanaatçılık olmasına rağmen, bu mesele üzerinden insanlar arasında ciddi bir ayrım meydana gelebilmiştir.

Çingenelerin tarih sahnesinde savaşları yok gibi. Yani kimse ile toprak kavgası yapmadılar, devlet kurmaya çalışmadılar, farklı kültürleri tahakküm altına almaya çalışmadılar. Kendilerine ait dilleri oldu ama yazılı belgeleri hiç olmadı. Onlar kendilerini “Roman” olarak adlandırdılar ve bu ismi evrensel anlamda da kullandılar.

Sevgilerinden, neşelerinden, birlikteliklerinden ve geleneksel yaşam biçimlerinden başka bir şey bırakmak istemediler yarınlara.

En belirgin özellikleri, belli bir yerde ikamet etmemeleri oldu! Bugün için biraz farklılık gösterse de, “ev” sahibi olmamaları, özellikle göçebe olarak yaşamaları, tercihlerinde hep etkili oldu. Varlıklı Çingenelerin İngiltere’de lüks karavanlarda yaşadığını gördüğümde de aynı şeyi düşünmüştüm; yerleşik hayatı tercih etmediklerini, her zaman doğaya yakın olma özlemlerini…
Hep yolda oldular, yolcu oldular, yollarda yaşadılar, yolları sevdiler, yollarda sevildiler, sanki yollarla akraba oldular.


1561737245230-image-56.png

Faşizmin ilk kurbanları onlar

Avrupa'da yükselen faşizmin sesleri ilk kez Çingenelerin kulaklarında çınlamış olmalı. 1938 yılında Çingene ayrımcılığı tasarısı Almanya’da parlamentodan geçerek yasalaşmış. Yüzyıllardır çektikleri acılar, aşağılanmalar ve maruz kaldıkları katliamlar artık onları yeni bir soykırım tehdidiyle yüz yüze bırakmış. Lanetli kaderleri onları temerküz kamplarında yalnız bırakmamış ve 250.000 – 400.000 arasındaki bir Çingene topluluğu faşizmin soğuk yüzü ile karşılaşmış; ölümlerden ölüm beğenmiş, soykırımları yaşarken geleceğini aramış.
8 Nisan 1971 tarihinde, 14 ülkeden gelen Çingenelerin temsilcilerinin bir araya gelmesiyle gerçekleştirdikleri “Uluslararası Çingene Kongresi” Londra’da toplanmış. O tarihten sonra her yılın 8 Nisan günü Çingenelerin kültürel zenginlikleri ve bunun gelecek nesillere devamını koruma konusundaki çabaları “onur günü” olarak kutlanıyor. Eğer çingene dostunuz varsa bu tarihi ajandanıza ekleyin! Bu toplantıdan sonra yılların acılarını üstlerinde taşıyan Çingeneler Avrupa sınırları içinde de olsa, eşit haklara sahip azınlıklar statüsüne alındılar.

Hindistan, Dünyanın her yerindeki Çingenelerin en büyük savunucusu, haklarının koruyucusu durumunda! 1977 yılında Birleşmiş Milletler, Hindistan'ın girişimiyle Çingeneler lehine bağlayıcı bir karar aldı. Buna göre, BM anlaşmasına imza koyan ülkeler, kendi vatandaşlarına tanıdıkları hakları Çingenelere de aynen tanımakla yükümlü olmayı kabul ettiler.

Kültürel özelliklerini korusalar da, siyasal ve ekonomik güçleri nüfuslarıyla ilgili orantılı değil. Aralarındaki köprüler yeni yeni kuruluyor, birleşik olarak hareket edip toplumsal paylaşımlarda sorunlarını dile getirmeleri konusunda yavaş yavaş gözleri açılıyor.

 


 

 

tgwr93.png


 

Çingenelerin kendi dili: Çingenece

Çingenece ya da Romanca, Çingenelerin yaşadığı tüm ülkelerde konuşulur, ancak bölgeden bölgeye çok fazla değişkenlik gösterir ve birçok Çingene bu dili unutup yaşadıkları ülkenin dilini konuşmaya başlamıştır.
 Bu dil Hint-Avrupa dil ailesine mensuptur ve Çingeneler Hindistan kökenli oldukları için Hint dilleriyle yakından akrabadır. Çingenecenin en büyük özelliği, bulunduğu muhitin yaygın dilleri Türkçe, Sırpça ve Arnavutçadan yoğun bir şekilde etkilenmiş olmasıdır. Özellikle Yugoslavya devrinde Sırp-Hırvatçadan söz varlığı bakımından oldukça büyük etki yaşanmıştır. Bu etki söz diziminde de kısmen görülür.


 

Bazı sözcükler ve deyimler
 
Çingeneler ve nüfus oranları.
Çingenece    /   Türkçe
Lacho Dives   / Merhaba
Sokeresa  /   Nasılsın?
Lacho /   İyiyim.
Pachave tut / Teşekkür ederim
Nay pala soste!  / Bir şey değil
Katar isinan? /  Neredensin?
Sar buchhos tuke? / toro alav so?   Adınız ne?
Miro Lav si o/e...  / Benim adım...
Ava  / Evet
Na  / Hayır
Toro familyas tusa?  / Aileniz sizinle birlikte mi?
Kate casa?  / Nereye gidiyorsunuz?
tumen na axaylava.  / Sizi anlamıyorum.
Hacheres man?  / Anladınız mı beni?
T'aves mansa.  / Gel benimle.
Avel kay. / Buraya gel.
Tu katar isinan?  / Nerelisin?
Sobor pala isinanız?  / Kaç kardeşsiniz?
Ti day cundi isi?  / Annen hayatta mı?
Te dayako alav so?  / Annenin adı ne?
  İspanya 725.000
Bulgaristan 750.000
Brezilya 678.000 – 1.000.000
Arjantin 300.000
Yunanistan 350.000
Macaristan 800.000 – 1.000.000
Hindistan 2.274.000
İran 110.000
Romanya 1.850.000
Türkiye 2.750.000
Suriye 250.000 - 300.000
Slovakya 550.000
Sırbistan 500.000 (Kosova dahil: 540.000)
Rusya 825.000
Ukrayna750.000
İtalya 140.000
Almanya 183.000 - 400.000
Fransa 400.000
 

 

 
tarihinde Symphony tarafından düzenlendi
gönderildi (düzenlendi)
İzleyebileceğiniz ve sizi gerçekten etkileyecek çingene konsepti altında çekilmiş filmler ve belgeseller.
 
 
s-f84374fa20a9678fd2a018b699b734f17eb756

Time of the Gypsies
Çingenelerin dünyası çok farklıdır. Onların doğa ile bütünleşmiş olan kendince yaşadıkları dünyalarında farklı renkler vardır. Perhan da büyük annesi ile beraber bir yaşam sürmekte olan bir çingenedir. Bir kıza aşıktır. Son derece de duygusal biridir. Öyle ki duygu yoğunluğu aracılığı ile nesneleri hareket ettirme yeteneğine sahiptir. Tabi onun bu yeteneğinden faydalanmak isteyecek farklı niyette insanlar da vardır çevresinde. Örneğin Ahmet bunlardan biridir. Perhan’ı kendisiyle birlikte şehre gelmeye ve yaşadığı yeri terketmeye ikna eder. Perhan bu yeni hayata yeterince para biriktirmek ve geri dönüp evlenebilmek için uyum sağlamaya çalışır. Bir yandan da bacağından ameliyat olmak için onlardan ayrılan kızkardeşini bulmayı ummaktadır..

 

 


Latcho Drom
Latcho Drom, yaşadıkları her yerde ‘öteki’ olarak algılanan Çingeneler’in öyküsü. Cezayir asıllı bir Çingene olan Fransız vatandaşı Tony Gatliff, müzisyenliğinin de getirdiği birikimle filmlerinde müziği ön planda tutarak, genelde Çingene öyküleri anlatıyor bizlere. Latcho Drom sinema-müzik birlikteliğinin belki de doruğa ulaştığı filmlerden. Çingenelerin Hindistan’dan başlayan ve Mısır, Türkiye, Romanya’dan Avrupa’ya ulaşan yolculukları hiç diyalog kullanmadan, muhteşem müziklerle anlatılıyor. Şarkıların sözleri, Çingenelerin hem tarihsel hem de mekansal yolculuklarında yaşadıklarına vurgu yapıyor. Yaşadıkları onca acıya rağmen, coşkulu ve neşe dolu olmayı başarabilmiş bu halk, yanıbaşımızda ‘öteki’ olarak var olmaya ve dans edip şarkı söylemeye devam ediyor. İyi Yolculuklar, bir Hintli Çingene kervanının görüntüsüyle başlar. Göçebe alınyazılarını anlatan şarkılar türküler eşliğinde masallardan fırlamışa benzeyen bir manzarada, portakal rengi Racastan Çölü aşılır. Kendisi de Çingene kökenli olan Fransız vatandaşı Gatlif, köklerine ulaşma arayışı içinde bu filmi yapmaya girişmiştir. Gerçi Çingeneler sinemada hiç de es geçilen bir konu değildir ama Romanların bakış açısından ve Roman dilinde çekilen filmlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Gatlif’e göre İyi Yolculuklar, “ne belgesel ne de kurmaca bir film.” Yönetmenin ‘‘senfonik bir şiir’’ diye tanımladığı eseri için belki de en doğrusu Çingene müzikleri antolojisi demek olur. Filmin, envai çeşit telli sazla -sitar, zitar, keman, gitar- aşık atan dümbeleklerden darbukalara, kaşıklardan kastanyetlere dek aklınıza gelebilecek her tür vurmalı çalgıyla icra edilen inleyen ya da stakato (kesik kesik) nağmeli bir müziğe sahip. Ne de olsa müzik, Roman kültürünün özüdür; Gatlif’in müzisyenleri de nereye adım atsalar ocuklardan oluşan bir hayran kitlesi tarafından izlenir. Filmin yapısı da müzik üzerine kuruludur.

 
s-481e576e192b2fdcb6f69b9fc575707deec1d6  
 
 
 
s-0c43b1e5baca948786c49b326564304deed59b

VENGO
Caco, gururlu ve yakışıklı bir adamdır. İyi bir aile babasıdır ve toplum içinde güçlü ve saygın bir yere sahiptir. Ancak çok sevdiği kızının ölümü ile derinden sarsılıp küçücük parçalara dağılır. Sıklıkla kızının mezarını ziyarete gider. Fotoğrafına bakarak ağlar ve içideki o derin sevgi ve korumak iç güdüsünü bütünü ile yeğeni Diego’ya yönlendirir. Öte yandan Diego’nun babası yani Caco’nun kardeşi Caravaca Ailesi’nden birini öldürdüğü için saklanmaktadır. Söz konusu ile de toplumda güçlü bir yere sahiptir. İntikam peşine düşerler ve adalet için Caco’nun karşısına gelirler. Kardeşine ihanet etmeyi reddedince Caravacalar sabırsızlanmaya başlarlar. Hiçbir yere varamadıklarını hissedince Diego’yu öldürmekle tehdit ederler. Caco, bu ölüm döngüsünün bir şekilde kırılması gerektiğinin farkına varır. Ancak sevdiği herkesi koruyarak bunu nasıl hayata geçireceği bir muammadır..

 

 


The Shutka Book of Records
Makedonya'nın Şutka kasabası tuhaf, asi, aşırı takıntılı ve yüzde yüz kaçık sakinleriyle bir 'mutluluk vadisi', dünyanın çingene merkezidir. Burada herkes, korsan Türk müziği kaseti toplamaktan cin çıkarmaya dek, akla sığmaz türlü işlerde birinci olmayı aklına koymuştur. Kusturica'nın Kara Kedi, Ak Kedi filminden tanıdığımız Dr. Koljo, kamerasıyla kasaba sakinlerinin arasına karışıp günlük yaşamın hır gürünü, bahisleri ve kazananları kaydediyor. Bu insanların yaşadığı korkunç yoksulluğu gözlemliyor, yine de sormadan edemiyoruz: Mutluluğun sırrı nerede saklı?

Şutka'yı haritada aramayın. Şutka bir ruh halidir..

 
s-d187f2af542b45cbe75f6553f44461d71d28b1  
 
İşlemler 
 
tarihinde Symphony tarafından düzenlendi

Görüşmeye katıl

Şimdi yayınlayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Bir hesabınız varsa, şimdi oturum açın.

Misafir
Bu konuyu yanıtla

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Biçimlendirmeyi Temizle

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömüldü.   Bunun yerine bağlantı olarak görüntüle

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    • Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.
  • En Çok Katkı Verenler

    1. fieL
      fieL
      1813
    2. Izanagi
      Izanagi
      1502
    3. Klawerus
      Klawerus
      1332
    4. Boreki
      Boreki
      1322
    5. Juvastheboss
      Juvastheboss
      1251
  • Konular

  •  

  • İletiler

    • Marcus Miller
      Aldatıldık...
    • Huan
    • neintermite
    • neintermite
      Bilgilendirme; Bu birlikte gerçek hayatta yer alan Pagan's Motorsiklet Kulübü'nün Los Santos'ta hayali bir şubesini yansıtıyoruz. Bu birlik içerisinde ulusal şubeden / diğer kollardan herhangi bir destek almayan, Batı Yakası'ndaki sayılı şubelerden birisi olarak rol yapıyoruz. Bireysel olarak karakter gelişimine çok önem verdiğimiz için birliğe katılacakların sıfırdan genç bir karakterle IC yollarla katılmasını tavsiye ediyoruz. Birliğe katılacak her üyeden de bireysel olarak roller yapmalarını, karakterlerine özen göstermelerini istiyoruz, tamamen birliğe bağlı olmaktansa biraz daha bireysel rollere özen gösteriyoruz. Gün içerisinde aktifliğimiz belli bir sayıyı buluyor, yine toplu roller yapıyoruz fakat bireysel karakter gelişiminin önemli olduğunu tekrar vurgulamak lazım. Birliğe katılmak isteyenler buna göre katılım sağlamalı. OOC olarak katılım sağlamak isteyenler de forum üzerinden veya Discord üzerinden birlik yetkililerine ulaşabilir. Rol planınızı anlattığınızda eğer kafamıza yatarsa  birlik içerisinde gereken desteği veririz. Ayrıca birlik içerisinde çoğu şey rolde yönetiliyor, dışardan gelen bir karakterle şube başkanı da olabilirsiniz, rolsel olarak birlik yönetimini elinize alabilirsiniz. Rolde olanlara OOC karışılmıyor. Her türlü rolün önünü açıyoruz. Discord: cokuzgunumahbap / ayyaskero / rroswell      
    • neintermite
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Terms of UseGizlilik Politikası