Jump to content

İtalyan Amerikan Rehberi | İlk Göçten Beş Aileye


Bluff

Önerilen İletiler

Rehber Hakkında

Bu rehberde, öncelikle İtalya'nın güneyinden gelen çoğu tarım işçisi veya inşaat-el işçisi olan bu çalışkan insanların 1820 itibariyle anakaraya göçüyle beraber oluşan İtalyan-Amerikan kültürünün nasıl filizlendiğine, hangi çemberlerden geçerek bir kültür hale geldiğini ve ardından Amerika Birleşik Devletleri'ni bir zamanlar kasıp kavuran mafya yapılanmasına dair her aşamayı anlatıyor olacağız. Bunun ardından ise en çok tercih edilen illegal rol seçimi olan bu kültürün role entegrasyonunun nasıl yapılacağına dair bir kaç gidişat bırakmış olacağız.

 

I:İtalyanlar Neden Vatanlarını Terk Edip Amerika'ya Göç Etti - Kültürün Doğuşu

Aslında bunun kapısını açan durum Amerika Birleşik Devletleri'nin tarihinde yatıyor. Çünkü tamamiyle Amerikan İç Savaşı ile alakalı. Aslında daha öncesinde az bir seviyede olan İtalya'dan İtalyanların göçü bu savaştan sonra yaşanan işçi açığıyla patlama yapıyor. Yarım milyondan fazla öldürülen veya yaralı olan Amerikan İç Savaşı'ndan sonra, savaşın neden olduğu işçi eksikliğini gidermek için İtalya'dan ve başka yerlerden göçmen işçiler işe alındı. Amerika kıtasına giden ilk göç dalgası 1820'de oldu. Yani Amerikan İç Savaşından önce. Henüz İtalya iki parça halindeyken Avrupa'da olan devrimlerden kendisini dışarı atmaya çalışan nüfusla başladı. İlk gelen dalga küçük olsa da 1860-1900 arasında büyük bir göç patlaması yaşandı. Çünkü Amerikan İç Savaşından sonra Amerika Birleşik Devletlerinin adının alınmasıyla işçi açığı ortaya çıktı. Nüfusun çoğunun yanlış politikalar yüzünden yoksullaştırılması sebebiyle bu göçte Amerika'ya ilk adım atanlar İtalya'nın güneyinde yaşayan ve genellikle arazilerinden vergi kuralları nedeniyle para kazanamayan İtalyan tarım işçileriydi ve bunun ardından 1900'a kadar ise ilk göç dalgası sürmeye devam etti. İtalya'nın birleşmesinden sonra ise İtalyan hükümeti başlangıçta Güney'deki ekonomik baskıları azaltmak için Amerika'ya göçü teşvik etti.  Bu yüzden bu göç dalgasında İtalyanların yüzde sekseni İtalya'nın güneyinde yaşayan insanlardı. (çokomelli)Yani aslında her iki devletin de işine gelen bir göç anlaşmasıydı. Aslında bu İtalyanların kültürünün oluşmasında çarpıcı bir yere sahip, bunu unutmamak gerek. Çünkü bir nevi kendi yurtlarından kovulmuşlardır ve zorunda kalmışlardır. Çünkü sonlanamaz bir yoklukta ailelerin erkekleri; ya da bir tane çocuklarına kurtuluş ve zengin olmak ümidiyle Amerika kıtasına tek bir bileti çoğu zorla almıştır.  İtalyanlar güneydeki komünlerden at arabalarıyla, otobüslerle, yürüyerek bu yoksulluktan kurtulmak amacıyla gerekirse çıplak ayakla; güneyin önemli limanlarından biri olan Napoli'den kalkacak Amerika kıtasına onları götürecek gemiye ulaşmak istiyorlardı. 1776 ve 1860 sürecinde tarım, işçilik ve müzisyenlerden oluşturan İtalyanlar ilk göç dalgasını oluştururken; büyük göç 1870 ve 1910 yılları arasında olabilir diyebiliriz. Amerikan İç Savaşında yer görev alan İtalyan-Amerikan sayısının 7.000 civarında olduğu düşünülüyor. Fakat Amerikan İç Savaşından sonra ise oluşan işçi açığıyla 13 milyon İtalyan'ın kendi vatanlarından çıkarak savaş sonrası kurulmuş Amerika Birleşik Devletlerine adım attığı biliniyor.

 

II:Birden Fazla "Little Italy"

Kendi vatanını terk etmiş olan İtalyalılar, yani geleceğin İtalyan-Amerikalıların ataları "Bir nevi Amerika Birleşik Devletleri'ni" yaratan etnik grup oldu. Peki kendi kültürlerini nasıl oluşturup? Nasıl bozulmadan tutabildiler? Aslında bozulmadan demek hata olur. Çünkü İtalyan-Amerikan kültürü tamamiyle İtalyan kültüründen benzerlikler taşısa da, çoğu yerde benzerliklerinin olmadığı bir kültür.  Sadece nasıl oluştuğunu anlamak için İtalyan kültürüne de ışık tutmak zorundayız. Endüstriyel yetenekleri olmayan bu çalışkan arılar, ucuza el işi ve çokça emek gerektiren işlerde iş bulabilmek için Padrone sistemini kurdular. Aslında bir sömürü sistemi olsa da, bizzat İtalyanlar tarafından İtalyanlar için kurulmuş bir sistemdi. Yani Amerika Birleşik Devletleri'nde o zamanlar sermayeniz varsa ve bir iş yaptırmak istiyorsanız İtalyan bir "padrone" bulursunuz, o da ucuza çalıştırdığı ve iş bekleyen işçi arılara iş verirdi ve işçiler tamamen erkeklerden oluşurdu. Peki "padrone"ler bu kadar çalıştıracak karıncayı nereden buluyordu? Tabi ki de İtalya'nın köylerinde İtalyanlara Amerikan Rüyası satıyorlardı ve onları Amerika Birleşik Devletleri'ne getirerek, bir depoda veya bir yük vagonu kiralayarak onlara sadece ulaşım hizmeti, barınacak yer ve geçinebilecekleri kadar ücret verip çalıştırıyorlardı ve Amerika'da çalışmalar yapıyorlardı.Bu işçilerin Amerika Birleşik Devletlerine ait ilk fabrikaları, demir yollarını yaptığını söyleyebiliriz. 

Bu süregelen süreç içerisinde ise Padrone sisteminin altından boyundurluğunu kurtarmış olan İtalyanlar birbirlerinin tanıdıklarıydı ve dolayısıyla düşük ücretli olan kira sözleşmelerinin yapıldığı aşırı kalabalık ve standartların altında olan binalarda barınma arayışlarını sürdürüyorlardı. Ekonomik koşullar sebebiyle burada kalmak zorunda kalan İtalyan göçmenlerin çoğunluğu hastalık ve tüberkülozdan şikayetleri olsa da ilk "Little Italy" dediğimiz yerleşkeler bu şekilde kuruldu. Aslında Birinci Dünya Savaşına kadar Amerika topraklarına geçiş yapan İtalyanların yüzde ellisi geri dönmüştü. Onların idealleri "paramı kazanıp ben geri döneyim" düşüncesiydi ve çoğu ailesini İtalya'da bırakan erkeklerden oluşuyordu. Fakat işler, Birinci Dünya Savaşından sonra değişti, çünkü Amerika Birleşik Devletleri bu savaşın başlamasıyla Amerika Birleşik Devletlerinden çıkışları kapattı.

 

III:Amerika Birleşik Devletleri'ni İnşa Etmek

Sanıyorum ki şu an Amerika'da yaşayanlar İtalyan-Amerikanlar "We Built This City" diyorsa tamamiyle haklılar. Çünkü yukarıda bahsi geçen dönemde kendine ait kültürü oturmuş ve Amerika kıtasına yerleşmiş en büyük etnik grup İtalyanlardı. Dolayısıyla diğer etnik kökenlerin kültürüne dair bir baskınlık söz konusuydu. Oraya yerleşen İtalyanların çoğu bizzat halkın tüketimini, alışkanlıklarını etkileyecek şekilde kültürlerini ürettiklerine yansıtıyordu. İtalyan bir usta belki yaptığı kilise ya da binada, bir tarım işçisi yetiştirdiği zeytinle, bir fabrika işçisi de bu zeytini alıp yaptığı zeytinyağıyla. Kısa bir süre içerisinde ise Amerika kıtası içerisinde üretilen çoğu üründe İtalyan esintisi esmeye başladı. Çünkü onlar tamamiyle "üretim hattında" olan çalışkan arılardı. Kültüre olan etkisini daha iyi anlayabilmek için @Manifesto genişçe rehberinden olan "The Sopranos" alıntısına bakalım. 

 

Alıntı

öncelikle tony soprano'nun doktor melfi'yle olan bir görüşmesindeki güzel bir nuktesiyle başlayalım

"size bir şey söyleyeyim: amerika kapılarını açıp italyanları ülkeye aldığında sence bunu neden yapıyorlardı? bizi yoksulluktan kurtarmak istedikleri için mi? hayır, yaptılar çünkü bizim gibi çalışkan arılara ihtiyaçları vardı.

şehirlerini inşa etmek, yer altı tünellerini kazmak ve onları daha zengin yapmak için bize ihtiyaçları vardı. carnegie'lerin, rockefeller'ların işçi arılara ihtiyacı vardı ve ellerinde biz vardık. ama bazılarımız onların kovanları etrafında uçuşmak ve benliklerimizi kaybetmek istemedik. italyan kalmak ve bizim için önemli olan şeyleri muhafaza etmek istedik. onuraile ve sadakat. ve bazılarımız da bir parça eylem istedik. kültürümüzü korumak ve yaşatmak, kendi kurallarımızı yazmak ve insanlarımızı ileriye taşımak için yapmamız gereken buydu.

şimdi bizler amerikalılar gibi eğitimli değiliz ama istediğimizi alacak cesaretimiz var. ve o diğer pislikler, o diğer g.p morgan'lar, onlar da dolandırıcı ve katildi ama bu da onların işiydi değil mi? amerikan tarzı.

"her fırsatta suçladığınız ama iş paraya ve eyleme gelince dilinizden düşürmediğiniz beş büyük aile: colombobonannogenoveselucchesse ve gambino. insanları soyan ve sömüren, dünyayı elinde tutan ve bizim savaşlarımızdan on kat daha büyük savaşlar başlatan rockefeller ve morgan'lardan daha mi cani yoksa daha mı vahşi? hayır, sadece daha az hükümet, polis ve medya güçleri var.

luciano salvatore'ler, küçük kuş greco, gae badalamenti, sally riina, provenzano, capone, lou castello bagarella, genovese ve gotti bizim öncülerimiz. (saydıklarının tamamı mafya liderleri ve yine italyan amerikan kültür derneklerinin büyükleri) kültürümüzün koruyucuları ve askerlerin yetiştiricileri, ele başları. iş dünyalarının capo di tutti capi'leri." (capo di tutti capi, italyanca olarak babaların babası anlamına gelir. boss of all bosses. bu aynı zamanda abd içerisinde ilk cosa nostra örgütünü toplayan, komisyon oluşturan luciano salvatore'nin lakabıdır.)

amerika'yı amerika yapan bizlerdik. kültürümüz daima en tepede oldu, en tepede. godfather örneğin. telefonun icat eden kişi, antonio meucci. amerika'yı bulan, amerika'yı inşa eden adam bugünlerde ırkçılıkla suçlanıyor: kristof kolomb sonuna kadar bizim kültürümüz. leonardo da vinci. dünyanın en ünlü ressamı. frank sinatra, al pacinodi capriopescibuscemide nirocappolatarantinoscorsese ve daha sayamadıklarım...

ikinci dünya savaşı'ndan sonra bal yapan arılar bugün ülkenin mimarisinin en büyük öncüleri. savaştan sonra mahallelerde yapılan kiliselerin, nasıl yapıldığını biliyor muydun? çoğunu mahallemizden toplanan bağışlar ve bu işte birinci sınıf olan dedelerimiz, taş ustalığı sanatını konuşturdu. abd'de yer alan ikinci dünya savaşı sonrası kiliselerin büyük çoğunluğu italyan taş ustaları tarafından yapıldı. mimarların günlerce uğraşıp çizdiği şeyleri kafalarından tasarlayıp işçiliklerini kendileri yapan adamlardan bahsediyoruz. ülkenin dört bir yanında ne içiliyor dikkat ettin mi? espressocappuccinopizzacalzonemozarellarisottolazanyatiramisu ve zeytinyağları. bu ülkenin bir şeyi yoktu. biz gelmeden önce puzzi (bok) yiyorlardı.

bu da bizim kültürümüz. her ekim'de kutlanan columbus günü bizim kültürümüz. değerlerimizi savunuruz, ailemize bakarız. yapmamız gerekenleri ve yapmamamız gerekenleri biliriz. ahlaki değerlere ve kurallara bağlı yaşarız. biz askeriz. bilirsin askerler cehenneme gitmez. bizler cehenneme gitmeyeceğiz, ailemize ihanet etmediğimiz sürece. bu savaş. askerler diğer askerleri öldürür. işin içinde olan herkesin tehlikeleri bildiği bir durumdayız. ve bu tehlikeleri kabul ediyorsan belli şeyleri yapman gerek. bu iş. biz askeriztüzüklere uyuyoruz. emirlere. öncülerin yaratmış olduğu komisyona ve yazılı olmayan kurallara, cosa nostra'ya uyarız.

kabul ettiğimiz her insan başına geleceklerini bilir. bizim arafımız, bu işin tepesi de burasıdır. bir ailen varsa çözemeyeceğin dert yoktur. hangi ailede olduğun, kimlerle görüştüğün, kimlerle düzüştüğün ve nasıl kazandığın kimseyi ilgilendirmez. önemli olan bu işe dahil olman. yakalandığında veya öldüğünde arkanda bıraktıklarına bakılacağını bilirsin. aileler böyle yapar, biz aileyiz. altın çağ geride kalmış olabilir. onlar teknolojilerini ve parayı kullanıyor olabilir. ama bizim sahip olduğumuz şey ahlaki değerler ve iş ahlakı. her aile üyesinin bağlı kalmak zorunda olduğu bir suskunluk yemini var. buna uymadığın an aile adının yıllar boyunca lekeleneceğini ve erkek oğullarının hiçbir zaman adam yerine konulmayacağını bilirsin. kimse rahat ve konforu ailesine tercih etmez. bizler eski kafalıyız. bizim adımız bu, onurlu topluluk.

Manifesto'nun bu detaylı ve harika olan gözlemlerinin devamını okumak için ayrıca: BURAYA TIKLA.

 

Pekala, pekala. Şimdi bu üstteki alıntıda adı geçen suç ve illegale dair isimlerin hepsini unutun. Burda anlamamız gereken; Amerika'nın sadece binalarına veya yapılarında değil, Amerika Birleşik Devletleri'nin şu an kendi kültüründe bile oldukça büyük yer eden ve dünyaya pazarladığı devasa ürünlerin bile kökeninin İtalyanların ellerinden zamanında çıkmış olması. Bunun da başlangıç noktasının Amerika kıtasına göç eden üretimde öncü etnik grup olan İtalyanlara borçlu olması. Yani bu rehberin devamında inceleyeceğimiz konuların öncesinde, kültürün doğuşu Amerika topraklarına adım atan ve her attıkları adımda kendi yoğun kültürlerine eserlerine yansıtmaya başlayan İtalya'dan göç eden birinci kuşak. "Birden Fazla Little Italy" başlığında bahsettiğimiz bu Küçük İtalya'ların çoğunluğu erkek ve yetişkindi ve bu göçmenlerin çoğu demiryollarında, köprülerde, ilk gökdelenlerde, fabrika yapımlarında, metrolarda işçi çalıştırılıyorlardı. Hatta şöyle bir istatistikten bahsedebiliriz; 1890 yıllarında New York ve Chicago'da bayındırlık çalışanlarının yüzde 99'unun İtalyan işçileri olduğu biliniyor. Az sayıda olan İtalyan kadınlar ise terzi ya da giyim sektöründe çalışıyorlardı ve bir şekilde elinde sermaye bulunduran İtalyanlar ise Küçük İtalya'da ilk zanaat dükkanlarını açmaya başladılar ve neredeyse el işi ve zanaat dükkanlarının çoğu İtalyanlara aitti. 

 

"pansiyon, bakkal, manav, terzi, ayakkabıcı, şarap tüccarı, müzik aleti tamircisi, doktorlar, avukatlar ve cenazeciler..."

 

IV: Göçün Acı Yüzü ve DAGO

Amerika Birleşik Devletleri'nin ilan edilmesiyle beraber ve iç savaşın bitmesiyle "vasıfsız işçi" olarak görülen İtalyanlar, Amerika Birleşik Devletleri'ni kurmuş olan kendilerine "Beyaz Avrupalılar" olarak gösteren ve kendi içerisinde muhafazakar olan topluluk tarafından, aşağılayıcı davranışlara maruz kaldılar. Hatta New York'da bulunan Elis Adası (İtalyanca: Gözyaşı Adası)'nın ismi buradan gelmektedir. Çünkü İtalyan göçmenlerin kabulü bu odada yapılmıştır, tıbbi kontroller esnasında oldukça aşağılayıcı davranışlara maruz kalmışlardır ve hatta Afro-Amerikalılar (ki Amerika topraklarında o dönem köle olarak görülüyorlardı) neredeyse aynı kefeye konularak milliyetçi Amerikalılar tarafından "AMERİKANIN SONUNU BUNLAR GETİRECEK!" gibi yarı-hayvana benzeyen karikatürlere maruz kalıyorlardı ve Uncle Sam'in bu kampanyaları doğrultusunda 1890'a kadar göç eden İtalyanların bir kısmı bazı Amerikalılar tarafından öldürüldü ve İtalyadan gelenlere DAGO denmeye başladı, yani doghouse ve bu İtalyan-Amerikan kültüründe oldukça saldırgan bir tavır olarak bilinir. Örneğin Ku Klux Klan olarak bilinen faşist klan; sadece siyahilere karşı saldırılar yapmamış, katolik İtalyanlara karşı da eylem yapmışlardır. 

 

Peki durumlar nasıl değişti? Aslında bu makus kader gibi gözüken yenilgiyi İtalyan-Amerikanlar'ın içerisinde dahi olan bir kaç kişi, Amerika Birleşik Devletleri'nin sahipleri olduğunu göstererek Christopher Colombus'u öne çıkardılar ve zaten bir arada yaşamaları ve toplum olarak mufazakar olan bu göçmenler toplu hareketi çok iyi şekilde yapabiliyorlardı ve kimseye bırakmadan "Amerika'yı kuranlar arasında bizde varız." derler ve bir örgütlenme başlar. 

 

V: İkinci Kuşak ve İtalyan-Amerikan Kültürünün Gelişimi

 

1900'lü yılların sonunda yani ilk kuşaktan bu yana ikinci kuşağın yetişkin olmasıyla beraber artık Amerika Rüyasında İtalyanlarında rolü olmaya başladı. Müzisyenler, artistler, hükümet yetkilileri, polisler. işçiler genellikle vasıflı işlerde daha yüksek maaşlı işler elde edebildikçe, çok sayıda Küçük İtalyan istikrara kavuştu ve önemli ölçüde daha iyi bir refah seviyesine geldiler. Ayrıca beyaz yakalı ve eğitimli ikinci kuşağın gelmesiyle beraber; dernekleşme ve işçilerin korunmasına dair sendikaların varlığı ortaya çıktı. Bu doğrultuda ise anne-babalarının köle sisteminde çalıştırmamaya yemin etmiş gibi kendilerini koruma altına aldılar. Ve bu "Küçük İtalya" artık Amerikanın popüler kültürüne yön verecek insanları içinden çıkarmaya başladı. Spor takımlarının içlerindeki İtalyanların varlığı da önemli ölçüdeydi. Örneğin Frank Sinatra'nın babası Anthony Martin Sinatra...İtalya'dan göç etmiş bir itfaiyeciydi, tamamiyle birinci kuşak. Frank Sinatra ise yine dönemin Küçük İtalyası olan Haboken'de doğdu. 1920'lerde ve 1930'larda İtalyan Amerikalılar Amerikan yaşamına ve kültürüne, siyasetine, müziğine, filmine, sanatına, sporuna, işçi hareketine ve iş dünyasına önemli katkılarda bulundular ve bu ikinci kuşak artık anne ve babalarının kendi vatanlarında yaptığı davranışları sergilemiyordu. Çünkü kaynakları yüksek ve henüz el sürülmemiş uçsuz bucaksız topraklarda tüketici olarak yer alabiliyorlardı. Televizyon izleyebiliyor, çocuklarıyla rugby izlemeye gidebiliyor, istediği yemeği yiyebiliyorlardı. Bu doğrultuda yoksullara ait davranışlar daha iyi standartlar söz konusu olunca zaman içerisinde pasifleşiyordu.

 

Bunun yanı sıra ise 

 

"müzik, spor, hollywood ve güzel sanatlar..."

 

"ve tabi ki mafya.."

 

Aslında mafyanın doğuşu şaşırtıcı şekilde Amerika Birleşik Devletleri'nde değil, İtalya'dan Amerika Birleşik Devletlerine olan göç hareketi sırasında Amerikan Suç Teşkilatlarıyla yakın münasebet kuran mafya, ABD'ye gönderilen eroinin işlenmesi ve taşınması işiyle uğraşmaya başladı. Bunun başlangıcı ilk kuşağa dayanıyor. İlk küçük örgütlenme ise New York'da başlıyor ve ilk icraat olarak küçük haraç işleriyle operasyonel faaliyetleri başlıyor.

Amerika Birleşik Devletlerine düşen ilk mafya tanesi kim mi? Giuseppe Morello. Yani "Mustache Pete". Mafya derken öyle takım elbiseli ve elinde makineli tüfekle bekleyenlerden bahsetmiyoruz. Bu adam zamanında Amerika kıtasına gelen ilk kuşaktan, hatta bir pamuk işçisi. Neyse, neyse konumuza geri dönelim. Tabi ki bu birinci kuşak ve ikinci kuşak arasında İtalyayla iş bağlantıları olan; gidip-gelen tiplemeler oluyor. 

 

İlk olarak örgütlenme ve illegal kazancın tadını alma olayı Amerika kıtasında yer alan İtalyan-Amerikanlar için, bizzat Amerika Birleşik Devletlerinin onlara pas vermesiyle oluyor. Nasıl mı? 1920 İçki Yasağı ile. 

Protestan muhafazakar meclis üyelerinin ortak oylamasıyla karar alınan bu içki yasağının refleksi olarak kaçak içki ticareti başlıyor ve İtalyan-Amerikanlar bu işin Amerika Birleşik Devletlerinde bu işin en tepe noktasına yerleşiyorlar ve bu süreç içerisinde de annesi-babası işçi olan bu çocuklar büyüyüp illegal örgütlü faaliyetlerini yapmaya bu işle başlayınca, siyasi yakınlaşmalar ve temaslar beraberinde geliyor ve bu süreci çok iyi bir şekilde başarıyorlardı.

 

VI: 1920'ler ve Beş Ailenin Ortaya Çıkışı

Bu işten elde edilen yüksek miktarda para, mafya içindeki çeşitli gruplar arasında şiddetli bir rekabet doğurdu. Bunun neticesinde cinayetler arttı. Resmi makamlar mafya üyelerinin üzerine yeniden gittiler. Sicilya ve İtalya'dan göç eden gruplar içindeki mafya üyeleri, ABD ve Güney Amerika ülkelerinde benzer bir teşkilatlanmaya girdiler. Bu ülkelerde meydana gelen kanundışı faaliyetler, mafya tarafından yürütüldü. İçki yasağının kaldırılmasından sonra Amerikan mafyası; kumar, sarı sendikacılık, dolandırıcılık, tefecilik, uyuşturucu kaçakçılığı ve fuhuş gibi işlerene girdi. ABD'deki en büyük ve en güçlü suç teşkilatı durumuna gelen mafya, kanundışı yollarla kazanılan paraları otel, lokanta ve eğlence yeri gibi yerlere yatırdı.  Amerika'da ise "Casa Nostra"  İtalya'dan gelen ve İtalya tarafıyla bağlantıları olan İtalyan-Amerikanların iş tutmasıyla başladı ama İtalya'da ve Amerika Birleşik Devletleri'nde bu tür işleri yapanlar ayrı örgütlerdi. Fakat ismi geçen "Küçük İtalya'larda olan İtalyan hakimiyeti ve ikinci kuşak İtalyan-Amerikalıların yoğunluklu olması ve beraber halde yaşamaya devam etmeleri, bu tür faaliyetlerin yapılmasını ve oluşmasını kolaylaştırıyordu. Bu yüzden Amerika Birleşik Devletleri'nin her yerinde faaliyet gösterlerse de en çok aktif olduğu bölgeler Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeydoğu bölgeleridir; bunun en güçlü sebebi de ilk kuşak işçilerinin çalıştırılmak için ülkenin Kuzeydoğu ve Kuzey bölgelerine yerleştirilmiş olmasıydı. (Chicago, New York, Philly, Cleveland, Detroit, Boston vb.)

 

Bahsi geçen kaçak içki işinde bir çok figür ve bir çok grup ortaya çıktı fakat bunlardan en büyüğü Giuseppe Masseria'nın fraksiyonuydu. Mafya değillerdi, örgüt de, bir kültürleri yoktu. Sadece Ndranghetta dediğimiz Sicilya mafyasının bir ayağı olan fraksiyondu diyebiliriz, fakat bu fraksiyon Amerika Birleşik Devletleri'nin en büyük illegal İtalyan-Amerikan suç topluluğuydu. Peki Masseria'nın altında kimler vardı?  Masseria'nın fraksiyonunda Lucky Luciano, Albert Anastasia, Vito Genovese, Alfred Mineo, Willie Moretti, Joe Adonis ve Frank Costello vardı. Diğer yanda ise ilk kuşaklardan birisi olan ve Sicilyayla yüksek bağlantıya sahip Don Vito Ferro. Onun ekibinde ise aslında azımsanacak tipler yoktu ve bu tipleri Sicilya'da bulunan malikanesinden Amerika Birleşik Devletlerinde mafyanın kontrolünü ele almaya göndermişti. Masseria'nın ekibinin karşısına çıkacak Ferro'nun ekibinde ise;  Salvatore Maranzano, Joseph Bonanno, Stefano  Magaddino vardı.

 

Bu iki ekip New York'da kendi bağlantılarını arttırıp daha fazla kendileri için çalışacak adam arıyorlardı. Yani kaçınılmaz savaş için ön hazırlıklarını yapıyorlardı. Aslında bu sadece Masseria v Maranzano savaşı değil iki kültürün çatışmasıydı; İtalyan v İtalyan-Amerikanların savaşı veya Mustache Pete v Jön Türk savaşıydı. Evet "Bıyık Pete", İtalyan-Amerikan kültüründe hala İtalyan geleneklerini sürdürmeye çalışan tipler için söyleniyordu. Jön Türkler ise Amerika kıtasında ikinci kuşak İtalyanlar için söyleniyordu.  Jön Türkler Bıyıklı Pete'ten farklı olarak Amerika Birleşik Devletlerin'de büyümüş, daha ileri görüşlü ve kendinden olmayan insanlara karşı daha açık görüşlü, daha akıllı ve modern topluma uygun olanlara söyleniyordu. Açıkçası Jön Türklerin liderinin Masseria'dan daha çok Luciano olduğu bilinir. Lucky Luciano'nun amacı çeteyi modernleştirmek ve gereksiz ortodoks normları ortadan kaldırmaktı ve Masseria'da gelenekçi bir liderdi fakat kavgada Masseria kaybeden oldu. Peki nasıl mı? Masseria çatışmalarda üst düzey adamlarını yani insiderlarını kaybedince ve kötüleşen durum göz önüne alındığında, Masseria'nın müttefikleri Lucky Luciano ve Genovese, Maranzano ile iletişim kurmaya başladı. İki adam, Maranzano'nun kavgayı sona erdirmesi durumunda Masseria'ya ihanet etmeyi kabul etti(vatan hayini).Luciano'nun Masseria'nın öldürülmesini sağlayacağını kabul ederek savaşı sona erdirecek bir anlaşma yapıldı ve Maranzano öldürüldü. ardından Maranzano, New York'taki başlıca İtalyan çetelerini Beş Aileye bölerek net bir yapı ve hiyerarşi kullanarak mafyayı organize etti. Her ailenin bir patronu, alt patronu, danışmanı, kaptanları, askerleri ve ortakları vardı. Ortaklar herhangi bir kökenden gelse de, çoğu çağda safkan İtalyan Amerikalılar olması gereken yüksek rütbeli kişilerin "made men" olması gerekiyordu. Masseria'nın ölümünden kısa bir süre sonra Maranzano, Beş Ailenin Lucky Luciano, Joe Bonanno, Joseph Profaci, Vincent Mangano ve Thomas Gagliano tarafından yönetileceğini duyurdu. Yani aslında örgütlü bir yapılanma ilk defa 1930 yıllarının başında Masseria'nın ölümü ve Maranzano'nun savaştan galip çıkması ve Lucky Luciano'nun "Beş Aile" organizasyonunu ortaya atmasıyla başladı ve beş ailenin ortaklaşa kararlar almasıyla beraber bir kültür ortaya çıktı ve bu kültür şu an bile korunmaya çalışan bir kaç kural bıraktı.

 

VII: Organizasyonun Kuralları

 

"Organizasyonun elemanlarına karşı sadık ol, kimsenin menfaatine dokunma, ispiyoncu olma."

"Takım üyesi ol, akıllı ol ve kazanamayacağın yarışa girme."

"Şerefli bir insan ol, kadınlara ve senden yaşlılara saygı göster, doğru bildiğinden şaşma."

"Çeneni kapa, kimseyi satma."

"Çevren olsun ama bağımsız ol, etrafındaki her şeyden haberin olsun." 

.

.

.

 

 

 

Kültürün Role Entegrasyonu 

Yukarıda bir ton anlatmışsın  da; kısa ve öz ver bize diyorsan. Kolayca harcanmaman adına bazı tavsiyeler verebilirim. Belki bir gün "defterler açılır" ve sende "takımları çekebilirsin".  Ama gerçekten genelde kaliteli gözüken bu roller sadelik ve aslında hayatın akışında basit şeyleri göstererek oldukça başarılı roller ortaya koyabilirsiniz. Örneğin İtalyan-Amerikanlar genel olarak sıcakkanlı ve çabuk sinirlenebilen insanlar oldukları için modunuzun bozulması için evinizdeki klimanın bozulması ve buna role dökerek, bir kaç arkadaşınızı arabaya doldurup o klima tamircisini bulmaya gidebilirsin. Önemli olan olabildiğince gerçekçi rolleri yapabilmektir. 

Kesinlikle rollere başlamadan önce bir kaç film izlemeni tavsiye edeyim. Bunları sıralayacak olsam sanırım;

 

 

MV5BZTZkMWVkNTEtYzMxMC00MzQzLTg5NjUtNTNmN2M2NzEwNzI0XkEyXkFqcGdeQXVyMTY3MDE5MDY1._V1_-side.jpg.f400c63b542fc29df8c667e3a2ee551e.jpg

Bunları izledikten sonra ise yapacağınız rollere bakış açınızın çok fazla değişeceğini düşünüyorum. İlk role giriş etabında temel amacının ne olduğunu belirlemelisin ve kurguladığın karakterini iyi tanımalısın. Aileye henüz girmemiş suç örgütü üyeleri, yukarıdan gelen işlere ve emirlere her zaman açık olmalıdır. Bazen kazandırdığınız para iyi olsa da davranışlarınız tuhaf olursa "ben neden yükselemiyorum" dememen gerek. Kazandırdığınız para büyük bir etken olsa da bağlılık ve onur söz konusu. Özellikle aile içi üyeler ile aranızdaki davranışlarda mutlaka temkinli olun. Çünkü aileye girmemiş suç örgütü üyeleri aile içi bir üyeye kesinlikle zarar veremez, bunun cezası çok büyüktür. Fakat ailede olan bir üye sizi tartaklayabilir ya da yaralayabilir, hatta öldürebilir bile. Örgüt içinde herkesi tanımaya çalışın fakat bunu gevezelikle yapmayın, eğer hedefiniz aileyse ağırbaşlı ve ciddi olmak zorundasınız. Kimsenin saygı duyamadığı bir aile üyesi çöpten başka bir şey değildir. İş yapmaktan ve para kazanmaktan kaçınmayın, sorumlu olduğunuz kaptan veya asker dışında yine aynı seviyedeki aile içi üyelerin isteklerini geri çevirmeyin, dikkat çekersiniz. Aileye giriş noktasına gelmen demek, aileye çok fazla kazandırmışsın demektir. Artık kazanmanın vakti gelmiştir ve tax sisteminde pay sahibi olursun. Aileye giriş için aile dışı rütbelerin en üstüne gelmiş olman ve örgüt için yıllarını çürütmüş olman gerekli. Aileye girmek çürüttüğün yılların karşılığı olacaktır. Artık aile seni, senin de aileyi kollaman en büyük yükümlülüğündür. Giriş kutlaman patron ya da patron vekili, kaptan ve diğer kıdemli askerler ile yapılır, yeminini eder ve tebrik edilirsin. Sorumluluğun altında olan suç örgütü elemanları ve ailenin verdiği görevleri yerine getirmen senin aile içi yükselişinin önünü açacak ya da kapatacaktır. Ailenin senden istediği her şeyi yapmakla yükümlüsün, çünkü bunları yapmamak ailenin seni kabul ettiği halde, senin aileyi kabul etmemen demektir. Aile içi üyenin uyuşturucu ve kimyasal kullanması büyük sorunlar doğurur. Çünkü aileye girmek artık silahını değil aklını kullanmak demektir.

 

tarihinde Bluff tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Devamı gelebilir de, gelmeyebilir de. Her gün boş gün olmuyor böyle.

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Vay vay vay. Kıyak duruyor 

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

  • 1Ay Sonra...

Ateş eden bir konu! 🔥

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

sağlam olmuş başarılar dilerim

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Başarılar, iyi roller

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Elinize sağlık.

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Görüşmeye katıl

Şimdi yayınlayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Bir hesabınız varsa, şimdi oturum açın.

Misafir
Bu konuyu yanıtla

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Biçimlendirmeyi Temizle

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömüldü.   Bunun yerine bağlantı olarak görüntüle

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    • Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.
  • En Çok Katkı Verenler

    1. Izanagi
      Izanagi
      1052
    2. wali
      wali
      961
    3. zYuri
      zYuri
      718
    4. Juvastheboss
      Juvastheboss
      685
    5. Manifesto
      Manifesto
      574
  • Konular

  •  

  • İletiler

    • Oğru
      EV SAHİPLENME BAŞVURUSU & BİLGİLENDİRME    UYARI:  • (( - )) içerisindeki yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır. Başvurunuzu yaparken oradakileri silmeli ve doldurun kısmına bilgilerinizi girmelisiniz.  • Başvurunuzu https://vice-online.com/forum/330-ev-başvuruları/ buraya yeni konu olarak göndermelisiniz.   BÖLÜM 1 - GENEL BİLGİLENDİRME & UYARI B1. Bu bölüm, sahiplenilmek istenen evlerin; belirli bir düzende kayıt altına alınmasını, sahiplerinin yüz kızartacak suçlarında veyahut mahkeme durumunda üstüne kayıtlı malların incelenmesinde, şehir planlamasında gelir düzeyine göre tercih edilen evlerin tespit edilmesinde kullanılmayı amaçlamaktadır.  B2. Sahiplenmek istediğiniz ev için inceleme esnasında, ilgili ekip; gelir düzeyini kontrol edecek ve buna göre oturum izni verecektir. Gelir düzeyinizin çok düşük olması durumunda, çok yüksek gelir düzeyinde insanların bulunduğu bölgede oturum izni verilmeyeceğinin; gelir düzeyinize göre planlama yapmalı ve buna göre oturum izni başvurusu yapmanız gerektiğini unutmayın. Sorumluluk, başvuru yapan kişiye aittir.  Dikkat edilmesi gerekenler: Attığınız ev başvuruları yönetim tarafından değerlendirilecek ve beklentileri karşılamıyor ya da sağlayamıyorsanız, reddedilecektir. Yönetim, bu hakkı kendisinde saklı tutar.   Apartman daireleri satışa çıkmadığından ötürü bir apartman talebinde bulunursanız direkt olarak reddedilecektir.   Bir ev başvurusu atarken, başvuru yaptığınız evin; karakterinizin gelir düzeyi ile orantılı olduğundan emin olun. Karakteriniz için uygun olmayan ev başvuruları direkt olarak reddedilecektir.   Şayet bir eve birden fazla kişi başvuru yaparsa, başvurunun incelenmesine ilk olarak ÖNCE atan kişiden başlanır.    Başvuru yaptığınız yer ile ilgili satışa sunulmasına engel durum var ise başvurunuz ya beklemeye alınacak ya da direkt olarak reddedilecektir.   Ev/İşyeri/Firma başvurusu göndermek için minimum 3 level olmanız gerekiyor. Eğer bunu karşılamıyorsanız başvurunuz değerlendirilmeyecek ve direkt reddedilecektir.   Başvurduğunuz ev, yönetim tarafından onaylanırsa bu evi satın almak için maksimum 48 (kırksekiz saat) süre tanınacaktır.   Bu süre içerisinde evi satın almaktan vazgeçer ya da gerekli parayı karşılamadığınızı düşünürseniz, yönetimi bilgilendirmeniz gerekmektedir.    Bu durumun sürekli ihlal edilmesi, ileriki dönemlerde yapacağınız ev & işletme başvurunuzu direkt olarak etkileyecektir. BÖLÜM 2 - BAŞVURU SAHİBİNİN BİLGİLERİ BÖLÜM HAKKINDA. Bu bölümü doldururken, eksiksiz ve hatasız şekilde doldurmanız gerektiğini unutmayın. Verdiğiniz bilgiler doğrultusunda, eksik & hatalı olduğu tespit edilirse, oturum izniniz iptal edilecek ve başvuru gönderdiğiniz yer, başkası tarafından satın alınabiliyor & başvuru yapılabiliyor olacağını unutmayın.  BAŞVURU SAHİBİNİN BİLGİLERİ. 2.1 Adı ve Soyadı:   ‣ Nenad Hristov 2.2 Doğum Tarihi:  ‣ 29.09.2003 2.3 Telefon Numarası:  ‣ 637-763 2.4 İkametgâh (varsa): ‣ doldurun (( üstünüze kayıtlı başka bir ev/adres var ise doldurun. ))  TALEP EDİLEN EV BİLGİLERİ. 2.5 Evin Bulunduğu Cadde: ‣Banham Canyon 2.6 Evin Dış Cephe Görüntüsü:  ‣ https://hizliresim.com/6l8gvot 2.7 Evin Detaylı Adresi: ‣ https://hizliresim.com/qutmen2 2.8 Mesleğiniz: ‣ Atlantis Galeri 2.9 Gelir Düzeyiniz:  ‣ Saatlik 2-3
    • baers
    • Fukara Tatlısı
    • Fukara Tatlısı
    • Aspein
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Terms of UseGizlilik Politikası