Jump to content

Marilyn Escobar [VİOLET]


Önerilen İletiler

Oluşturuldu:

       [ Tarih - 18.06.2000]  [Bölge - Calle 64 # 51D - 154, Medellín, Antioquia, Kolombiya]

img-5141.png

2000'lilerin başlarında Andrés Pastrana Arango Kolombia'nın Devlet Başkanıydı.
Bu dönemde doğan Marilyn Siyah saçlı mavi gözlü tatlı bir kız çocuğuydu, İlk okulunu SANTORINI PRESCHOOL'da okuyan Marilyn,
İlk okulunu "Creole" İlk öğretim okulunda birincilik ile geçti.
Marilyn bir aile'ye hiç bir zaman sahip olamadı, Şayet Annesi "Isabella Escobar" ve Babası "David Samuel Escobar"
Geçim sıkıntısı nedeni ile devamlı kavga içerisindeydi.. Marilyn Tüm bu kavgalara rağmen Liseye geldiği zaman "Agustiniano Colegio Medellin"'de
Bir yandan okuyup diğer yandan "Cariñito Mío Café"'de barmenlik yapmaktaydı, alkoller ve uyuşturucu ile içli dışlı olan Marilyn,
Ufak ufak Desk arkasında bira satmanın Esrar satmaktan daha az getirisi olduğunu görmeye başladı, Ama bu fikri aklının en son seçeceği bir seçenekti.
Taki, "David Samuel Escobar" "Isabella Escobar"'I Aldattığı suçu ile kafasından iki el ateş edesiye kadar.
"El Cebadero, Envigado, Antioquia, Colombia" "14:30" Isabella Ve David El Cebadero parkında beraber yürürken İsabell'in eski sevgilisi ile karşılaşırlar,
İsabell oralı olmuyormuş gibi yapsada Antonio Perez Şaklaban hareketleri ile gelerek İsabell'e selam verir, A: Görmeyeli güzelleşmişsin İsabell.
David Antonio'nun bu labali hareketlerine dayanamayıp orada kavga çıkartır, yumrukları kanayasıya kadar kavga eden iki adam..

 

 

000-G7577.jpg Chapter2 "İsabell sözlerine hakim olmalıydı" 

David kafasını kaldırır, yerde yatan Antonio'nun suratına tükürüp kulak hizasına doğru tekme atar.. Anlaşılan hala sinirini atamamış.
İsabell dayanamayıp David'e onun bir katil olduğunu ve ondan nefret ettiğini söyler.
Demek nefret ediyorsun? O amputenin yanına mı gitmek istiyorsun! "Diyerek bağırır"

İki el ateş sesi duyulur, parktaki kuşlar, insanlar korkularından kaçmaya başlar..
Bir sinirin neye mal olduğunu gördünüz mü? Yetim bir çocuk, Katil bir adam, Ölü bir kadın.
Olay yerine polisler geldiğinde herşey çok geç olmuştu, İsabell'in cansız bedenini Colombia Devlet hastanesine götürürler,

Olay yerinden ayrılmayan Davidi ise tutuklayıp "Policía de Medellín - Metropolitana del Valle de Aburrá" Polis merkezine götürürler.

 

e6fe13a7-9973-4e63-a42d-1ec9ce10a042.jpg Chapter 3 "Colombia'daki tek yetim sen değilsin"

Marilyn Olayların şokunu atlatamadan üniversite çağına gelmiştir bile, O süre zarfında neler yaşadığını buraya sığdıramam..
Devlet destekli olarak okuyan Marilyn Universite'De Kimya okuyarak bölümü başarılı bir şekilde bitirmiştir,
Ama bu ilerideki mesleği için çok güzel bir başlangıç olmayabilir.
Akşam 21:30 Medellin, Antioquia. Dar bir sokaktan geçerken rastladığı küçük çocuklara bakar Marilyn.
İki eli cebinde onlara bakınır, ardından kafasını yere eğerek su birikintisinden kendisine bakar.
Kendi kendine "Colombia'daki tek yetim ben değilim"der. Cebinde kalan son 20$ çocuklara dağıtır, ardından bir sigara yakıp onların yanına oturur.
Etrafına bakar, iri kalın sesli bir adam : Ne yapıyorsunuz burada? Siktiğimin veletleri! Ben size kıçınızı kırıp oturun diye mi pay veriyorum." Der.
Bu sözleri işiten Marilyn, sert bir şekilde gelen sese doğru bakınır. Adam Marilyn'i görür görmez belinden bıçağını çıkartıp ona doğru yürüyerek seslenir.
: Çocuklarımının başından siktir git, Mor kafalı sürtük.
Marilyn derin bir nefes alır,  gözlerini kapatıp ayağı kalkar cebindeki muştasını parmaklarına geçirerek adama doğru hızlı bir hamle yapar, ancak bu iri adam Marilyn'in
Kolundan tutarak bıçağı ile Marilyn'in sol kaşından göz altına kadar bıçağı savurur.
Acıdan çığlık atan Marilyn adamın testislerine tekme atarak iri adamı sersemletir, bıçağı onun elinden alır ve adamın boynuna, karnına, kalbine defalarca saplar.
Siniri geçtikten sonra, adama bakınır ardından korkmuş çocuklara bakar. Elindeki bıçağı tutamayıp yere düşer, sesle irkilerek koşmaya başlar.
Koştukça koşar, arkasına bakmadan. Sol gözü kanlar içindeyken zar zor kaldığı gecekondu vari apartmanına girer. Kapıyı hızlıca kilitleyip banyoya koşar.
Banyo dolabındaki ilk yardım çantasından gazlı bez ile gözüne tampon yapar. Kanaması durduktan sonra aynaya doğru kafasını hafifçe kaldırır.

 

360-F-547102511-yo0-Ex6s-YBjc-S4-Vd-Xk-K 
Chapter 4 "Lakin tek korkum: Yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan."

Marilyn Artık çok değişmişti, yaşadığı olaylar onu etkilemiş ve artık sadece parayı seviyordu.
Aa, birde kanı..
Marilyn Kimya okulunda öğrendikleri ile Eroin, Mariana, Kokain gibi çoğu uyuşturucuyu üretiyor, satıyor, sattırıyordu.
İşleri gittikçe büyüyen Marilyn, Paranın kokusunu iyice almıştı..
Ama daha fazlasını istiyordu, Silah ticareti, Uyuşturucu satımı, Kiralık katil ve ufak market soygunları gibi çoğu işe tavuk gibi zıplıyor, para havuzunda yüzüyordu.
En büyük hatası, sattığı malı kendide içmesi oldu.. Bir uyuşturucu bağımlısı değildi Marilyn, sadece partilerde, cafelerde, araçta eğlenmek için içiyordu.
Parasının çoğunu silah satmaktan kazanıyordu uyuşturucu işinde o kadar tecrübeli olmayan Marilyn. Kendi helikopteri ile Şehir dışına uyuşturucu götürürken
ihbar doğrultusunda yakalandı, Evine baskın atılıp Yaka paça alınan Marilyn Otuz yıldan yargılandı, Fakat Birkaç kıçı kırık çeteyi ele verdi diye muhbir olarak çıkartıldı.

 


9611707b70db74036708b98d82b24b89.jpg Chapter 5 "Yılanın başı küçükken ezilmeli"

Marilyn, artık çığırından çıkmıştı, yeni feno tipi ise "Dövmeli, mor saçlı, Sol gözünde bıçak izli kör bir kız" Değişik bir aura'sı vardı Marilyn'in.
Ama onu gören erkekler ondan hoşlanmaz yanına bile yaklaşmazlardı, zaten erkeklerden haz etmeyen Marilyn, uzun bir dönem Lezbiyen olarak takıldı, kadınların kalçalarında,
kokain çekip onlara aşşağılık bir itmiş gibi davrandığı için bir gece yattığı kadın ikinci gece gelmeye korkardı.
Güç insanı ne kadar bozuyor değil mi?
Aslında Marilyn Böyle olmayı hiç istemedi, yaşadığı şehirde ya güçlü bir kadın olucaktı, yada Sokak sürtüğü..
Bir seçim yaptı, olanlar oldu. Marilyn yavaş yavaş durulmaya başlamıştı, en sonki baskınlardan sonra daha fazla büyük ticaretler yerine ufak ticaretler yapıyordu.
Kendine birkaç bar açıp İsmini TheHoldUp Cafe Pub olarak koydu, inanılmaz bir şekilde uyuşturucuda bir ayda kazandığı parayı bir gecede kazanmıştı.
Ama Medellin'de bir cafe ne kadar ilerleyebilirdi ki? düşünmeye başladı, şehir artık onu bunaltıyordu, yaşadıkları, yaşattıkları artık ağır gelmişti.
Kendinden nefret etmeye başladı, uyuşturucu içip kendini öldürmeye kalkıyor, orada burada sızıp duruyordu. Ekibi ise bu durumlardan rahatsız olup onu terk etmişti.
Marilyn Parası ile yapayanlız kaldı, Bir kaç gün sonra artık dayanamayan Marilyn, yolda yürürken bir reklama karşılaştı.
Bu Vice Şehrinin belediye başkanı seçimi idi, İstemsizce ilgisini çekti bu şehir, oturup araştırmaya başladı, araştırdıkça aşık oluyordu sanki..
Vice Şehri asla Colombia'ya benzemiyordu, ama iki seçeneği vardı Marilyn'in ya arkasındaki herşeyi silecekti, yada boktan hayatına devam edicekti,
Düşündü taşındı, Evine sakladığı bütün paralarını alıp aracına yükledi, ve herşeyin başladığı o yere gitti. Talihe bak ki o yetimler gitmişti, fakat başkaları vardı..
Daha kötüleri, Anlatmak gerekirse; Kıyafetleri yırtık kimisinin ayakkabısı, kimisinin tshort'u bile olmayan çocuklar, bir varile ateş yakmış etrafında taşlarla oynuyor,
sohbet ediyordu. Gözleri doldu Marilyn'in onlara doğru baktı, ardından dikiz aynasından kendine, ertesi sabah bütün mal varlığını evlerini, dükkanlarını, arabalarını sattı.
Bütün herşeyini akşam saatlerinde yüzünde maske ile o sokağa gitti, çocuklar onu ve yanındakileri elinde çantalar ile görünce korktu. sonra Marilyn çantanın bir tanesini açıp,
yere bıraktı. Ardından bütün çantaları. Çocuklar çılgınlar gibi bağırıyor birkaçı sevinçten bayılmıştı bile!
Marilyn artık kendisinden o kadarda nefret etmiyordu, cebindeki son bin beş yüz doları ile üç yüz dolarına uçak bileti, iki yüz dolarına ise taksi parası ayırmıştı.
Uçaktayken son bir kez bakındı doğduğu büyüdüğü şehire.. Cebinde telefonu bile yoktu, hiç birşey almamıştı yanına. Ve zaman dolmuştu, artık Marilyn Vice Şehrine ilk adımını attı.

[Yeni bir başlangıç]

Marilyn Şehire ilk adımını attığında, çok şaşırdı. Burası sanki gerçek dünya ile alakası bile yoktu, en azından onun dünyası ile.
İnsanlar iyimserdi, herkes ona yardım etmeye çalışıyordu, yavaş yavaş adapte olmaya başlamıştı Vice Şehrine,
Sokaklar, arabalar, motorlar, hepsinin isimleri bir değişikti. Sanki o şehirde olan herşey o şehire özel olarak üretilmişti.
İlk işi gidip kendine bir telefon aldı, ardından ilk gördüğü ehliyet kursundan sınavlara girip ehliyet aldı,
Şehrin en güzel yanı, göçebelere olan desteği idi, ona altmış bin dolar değerindeki bir araba elli bin değerinde bir ev ve beş bin nakit para vermişlerdi.
Bu yapılan yardımlar Marilyn'e ilaç gibi gelmişti, yavaş yavaş tır sürmeyi de öğrenmiş, geçimin çoğunu tır ve taksi şöförlüğü yaparak karşılıyordu.
Arada bir sokaklarda şarkılar söylüyor cep harçlığını kazanıyordu, her ne olursa olsun o kadar para görmüş birisi için bunca az para Marilyn'e yetmiyordu.
Oda tır sürerek kazandığı parayı biriktirip kendine bir dükkan aldı.

 

[Verdant Bluffs / 1470 / Vice City]

Her gün azimle kalkıp dükkanını açıyor, reklamlar veriyordu, azımsanmayacak kadar para kazanıyordu, ardından bulunduğu sokakta Vitali adında bir adamla tartışmaya girdi.
Bu tartışmada haksız olan Marilyn'di, çünkü Star Street Vitali'den soruluyordu, o süreçte Cordizelli ile savaşta olan Vitali ekibine katılan Marilyn, bir süre onlarla çalıştı,
Bir gün Verdant Bluffs'da gezerken bir mekana rastladı, ismi Herzberg'di, tabi Marilyn Eski sevgilisinden dolayı orayı biliyordu onlara Almanlar diyorlardı,
zaten ne geldiyse eski sevgilisi yüzünden gelmişti, Vitali ile o adam kavga etmiş olay Marilyn'in başında patlamıştı.
O sıralarda Cordizelli'nin derdi yetmezmiş gibi, Biranda bir haber ortaya çıktı. " Dick Hendricks Adındaki bir terörist Ben Morgan ve ekibi tarafınca yapılan baskında öldürüldü!"
Ardından bir video yayınlandı Dick, öldükten sonra şehirdeki çoğu ismin olduğu bir liste vardı, hepsi öldürülücekti.
Herzberg'den birisi de vardı içlerinde, Marilyn'de bu yüzden gitmişti yanlarına. O sırada bir adam gördü. Beyaz saçlı, uzun boylu kırklı yaşlarında karizmatik bir adamdı.
Yanına geldi Marilyn'in onunla sohbet etti, ona çok iyi davranıyordu. İster istemez tutulmuştu sanki Marilyn, Stark Lehman adındaki bu adam, Marilyn'i koruyor, onunla beraber geziyor,
Marilyn'in bütün ihtiyaçlarını karşılıyordu, bir gün motorla gezerlerken Cordizelli adındaki ekip Marilyn ve Stark'a ateş açmış atılan kurşunlarda Marilyn Ve Stark ağır hasar almıştı.
Toparlandıktan sonra Stark artık Marilyn'in Vitali ile çalışmasını istemiyordu, onu yanına almak istiyordu. Fakat Marilyn Çıktıktan sonra öldürülebileceğini bildiği için çıkamıyordu.
Bu durumu Stark'a anlattı, Stark ise Marilyn'in saçlarını okşayarak nazik bir ses tonu ile konuştu. " :Benim yanımda kimse sana zarar veremez. " Marilyn bu sözler karşısında kendini tutamayıp,
Onun dudaklarından öptü, ona öyle bir tutulmuştu ki..
Gözleri Stark'tan başkasını görmüyor onunla yaşayıp, son nefesine kadar onunla olmak istiyordu..


[Her güzel şeyin bir sonu vardır.]

Marilyn Stark ile olan ilişkisinde biraz aralarına buz dağları giriyordu, birşeylerden şüpheleniyordu Marilyn, ardından araştırmaya başladı..
Sonuna kadar güvendiği Stark'ın evli olduğunu ve çocuğu olacağını öğrenen Marilyn, yıkılmıştı..
Herşeyden nefret etmeye başladı, dükkanlarını sattı, kendine silahlar aldı bütün ona düşman olanları öldürmeye başladı, Stark'tan sonra insanlardan tamamen nefret etmeye başlamıştı.
Eski günlerdeki gibi, hırçın, psikopat olmuştu Marilyn, saçmadır gitmek istedi şehirden biraz kafa dinlemek için Colombia'ya gitti, ama rahat durmadı, eski iş ortakları ile görüşmeye başlamıştı.
Onlara mallar satıp bir milyar dolar kazandı. Fakat bu paraların hiç birinden iyi birşey göremedi, ki parasını harcadığı anda yakalanıp hapse atıldı, üç yıl Colombia Açık cezaevinde kaldıktan sonra. 
Mahkeme kararı ile Colombia'dan sürgün edildi, vatandaşlığı ve Colombia'daki bütün mal varlığına el koyuldu. Fakat sakladığı birkaç parası ile Vice Şehrine gelen Marilyn,
Bir hata yapmıştı. Bu şehire illegal yollardan para getirmenin cezası çok ağırdı.
O zamanlar o parayla Shadowcrest Plaza'Dan bir daire, iki adet farklı yerlerden apartman dairesi, elegy, infernus, Maverick, silahlar, kokain, China town karşısından bir dükkan aldı, kalan parayı da insanlara dağıttı.
Fakat bu zevk fazla uzun sürmedi, Bandits ekibinde bir etkinlikteydi Market caddesinde polisler ile dalga geçtikten birkaç saat sonra yakalanmış, aracına el konulup saatlerce göz altında kalmıştı.
Suçunu itiraf edip iki yüz yirmi gün hapis cezası aldı, fakat bilmediği birşey daha vardı, şehir idaresinden gelen raporlara göre Marilyn, para aklamış ve haksız kazanç ile şehire kirli para soktuğu öğrenilmişti.
İnfernusu hariç bütün mal varlığına el konulmuş beş yıl iki yüz yirmi gün hapis cezasına çarptırıldı, çıktıktan sonra artık aklı başına gelmişti, ne Stark'ı birdaha gördü, nede eski dostlarını..
Zaten her şeyini kaybetmişti, elindeki son aracı ile şehirde turlayıp duruyordu, başka hiç birşey yapmıyordu arada bir cafelere gidip bir içki içiyor, sonra turlamaya devam ediyordu.
Aylar yıllar geçti, Marilyn bir gün araba ile gezerken İdlewood önünde bir adama rastladı Leonard Green, bu adamla oturup konuştular şansa ki Stark'ın eski arkadaşı çıktı,
Stark hakkında uzun uzun konuştular. Bir kaç ay arkadaşlıklarına devam ettiler. Bir gece Leonard Marilyn'i telefonla aradı, onunla buluşmak istediğini özel birşey konuşmak istediğini söyledi.
Marilyn zaten Leonard'dan hafif hafif hoşlanmaya başlamışken böyle bir buluşma daveti onu şüphelendirdi. Beraber Sunshine'da buluşup Marilyn'e bir araç aldılar, Rancher.
Ardından Zengin sokağının tepelerindeki dağlığa çekip konuşmaya başladılar, Las Venturas'ın tam karşısında, sanki koca şehir ayaklarının ucundaymış gibi bir manzara vardı.
Hava hafif esiyor, Marilyn'in mor kısa saçı dalgalanıyordu, Leonard konuşmaya başlayıp Marilyn'den hoşlandığını, onu ilk gördüğünden belli ona aşık olduğunu belirtti.
Marilyn ise bu sözler karşısında şok olmuş, ama içten içe Leonard'dan hoşlandığı için teklifi kabul etmişti. Ve artık aralarındaki bağ arkadaşlıktan çok daha ilerideydi.
Şimdilerde Marilyn Arada bir Rancher arabası ile geziyor, zamanının çoğunu yeni açtığı restorantının tadilatına ayırıyordu, Leonard ile Marilyn dükkana Ruhsat aldıktan sonra,
beraber vakit geçiriyor, geziyor esrar içip eğleniyorlar. Marilyn artık eskisi gibi para meraklısı olmayı bırakmıştı, kendine ait Piazza holding karşısında küçük bir apartmanda daire almış,
Onun içerisinde rahat bir hayat geçiriyordu, Barlarda alkol ve kendi ürettiği esrarı içip keyif çatıyordu. Ah Marilyn, cebinde son kalan bin doları ile hala mutlu olmayı başarıyor..
Peki, bu güzel yaşantının'da bir sonu olucak mıydı? Marilyn eskisi gibi acılar çekicek miydi? kim bilir, belki Leonard ile evlenip huzurlu bir hayata atılacak....

 

[Değişkenlikler, huzursuzluk]
Marilyn Yeni aldığı Sayonara Restourant adlı işletme adının başkasına ait olduğunu öğrendi.
Zaten tanıdığı herkes ya öldü, yada şehiri terk ettiği için ilk açılışta reklam desteği yapamadı...
[Verdant Bluffs / 1470 / Vice City] Hava otuz beş derecedeydi, gece saatleri Marilyn dükkanın önünde dururken Cheetah marka araçlı bir kişi yaklaştı dükkana, usulca aracından inen bu kişi, uzun boylu kaslı bir yapıya sahip, siyah saçlı birisiydi. Açık mı? diye sordu adam sakin bir ses tonu ile, o sırada Marilyn umutsuzca reklam desteği atabilicek birilerini arıyordu.
Tabiki buyrun dedi Marilyn, sessice.
Elit görünümlü adam, Viskide marine edilmiş bir bonfile, Kırmızı yıllanmış bir şarap siparişi vermişti. Sipariş hazırlanırken ikili kısa kısa sohbetler ediyor, kos kocaman mekanda sadece ikisi vardı. Siparişler geldi, Marilyn siparişleri adama servis ederken, nazikçe şarabını doldurur.
"Social Bildirimi" Anlık olarak sesten irkilen Marilyn telefonunu kontrol eder, lakin telefonuna baktığında siyahi bir adamın Marilyn'e terbiyesiz teklifler sunduğunu görür.
Bunun üzerine Leonard'ı arıyan Marilyn olayı ona anlatır, fakat Leonard adama kızacağı zamanda, Marilyn'in ne yaptığını sorar.
Bu güvensizlik karşısında kalan Marilyn, sinirlenerek telefonu Leonard'ın yüzüne kapatır, sinirli bir ses tonu ile, "Birde erkeğim diye geçiniyorlar!" Der.
Adam gayet sakin bir ses tonu ile.. "Kusura bakmayın, sözlerinize kulak misafiri oldum istemsizce, Adamın ismi ne demiştiniz?" diye sorar.
Bunun üzerine adamın ismini söyler Marilyn, akabinde adam telefonundan birisini arayıp ona adamı tanıyıp tanımadığını sorar adamın Marilyn'e yaptığını anlatır, sonrasındaki konuşmaları müzik yüzünden duyamayan Marilyn, slow bir şarkı açar, bunun üzerine Marilyn'in ayakta kalmasını istemeyen adam onunda oturmasını rica eder.
Adamın bu güzel ricasını kırmayan Marilyn, adamla sohbete dalar, dükkanın gidişatından eski yaşantısından bahseder, konu üzerinden tartışma sağlandığında, Marilyn aracını ve Dükkanını satar. Çok ucuza bir huntley alıp, adamla biraz gezerler. Gece üç buçuk sularına kadar beraber sohbet ederler. İlişkilerden, şehrin bitikliğinden, bahsederler birbirlerine..
Marilyn Şehrin bu denli olduğunu bilseydi ne olurdu acaba? zaten öyle değil midir..
Dışarıdan baktığımızla görürüz her zaman, Kolombiya ile tek farkı ışıltılı hayatları. Marilyn, eskisi gibi olmak istemeye başlamıştı, şehirdeki illegal insanlar, gördüğü ticaretler, bunlar Marilyn'in içindeki birkaç şeyi tetiklemişti..
Kim bilir? belki de eski haline geri döner!  

 

[Değişkenlikler]

Lakin öyle olmadı, bazı şeyler değişmişti.. Marilyn eskisi gibi olmayı bırak, eskiye dair hiç bir kıvılcım yoktu içinde. Artık insanlara yardım etmek istiyordu, hayatlar kurtarmak istiyordu. 
Fakat, bulunduğu şehir buna izin vermiyordu, İçindeki yangınları söndürmek istiyordu Marilyn. Başka şehire taşınması lazımdı, sıfırdan kimseyi tanımadan. Sadece o ve yapacakları, tekrardan eskisi gibi olmak istemiyordu. Günlerden birgün arkadaşının biranda kaybolmasıyla araştırmalara koyuldu, araştırma esnasında Los Santos adında bir şehire rastladı, bu şehir onun dikkatini çekmişti, lakin Vice City'i bu denli delicesine seven arkadaşı neden biranda oraya gitmişti ki? Los Santosu araştırdıkça LSFMD başvurularına rastladı, Farklı şehirde olmasına rağmen, başvuru yaptı. Uzaktan mülakatlara katıldı, ve kazandı, lakin Marilyn, kararsızdı İtfayeci olmak,, onun için bir ilkti, ama karakterimiz zaten ilkleri her zaman yaşardı. Bundan dolayı şehirin yollarını tuttu, eşyalarını toplamış, evinde ona ait hiç birşey kalmamıştı.... İyi yolculuklar Marilyn....

 

 

  • Beğen 1
gönderildi

Beyaz arka plana ince ve küçük yazılar ile daha sade fotoğraflar tercih etmeni tavsiye ederim, başarılar ve bol şans!

  • Beğen 1
  • Moderatör
gönderildi

Sayfalar dolmadan yerimizi alalım.

 

gönderildi (düzenlendi)

Başarılar.
 

tarihinde fieL tarafından düzenlendi
gönderildi

Başarılaar^^

Misafir
Bu konu kilitlenmiş, mesaj gönderemezsiniz.
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    • Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Terms of UseGizlilik Politikası