𝙀𝙙𝙬𝙖𝙧𝙙 𝙁𝙧𝙖𝙣𝙘𝙝𝙞𝙨𝙚 ~ 𝓥𝓮𝓼𝓹𝓮𝓻

[BiA]

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

 

Her şey onun ile başlamıştı...

 

Yalenchka; kendimi anlatmam için, onu gereğinden fazlasıyla anacağız. 

 

İnsanlar: Nankör ve acımasızdır, yardımsever gibi gözükseler de, insanoğlu; kendi amaçları ve kanaatleri doğrultusunda eyleme geçmek üzerine kodlandırılmıştır. O da onlardan birisiydi, ta ki ona dönüşene kadar ben de...

 

Yalnızlığı benimsedim, para kazanmak için her işi yaptım, ancak her şeyin elbet bir sebebi vardı. Zengin olmak mı? Pf's. Şöhret sahibi olmak mı? Hiç zannetmem...

 

Bir ilkbahar günüydü, tarihler 1 Eylül 2024'ü gösterdiğinde, hayatımın belki de yüz seksen derece döneceği bir ana tanıklık etmiştim. Onu tanıdım. Ve her şey, o an ile raydan çıkıverdi.

Herkes gibi, o da sıradan bir insandı. Tıpkı benim gibi. Ancak tanıyacağı ve tanıdığı insanlara kadar...

 

Ne kadar benzer noktalarımız var değil mi? Yalnızlık, bu süreçte  en başlıca etken oldu. Yalenchka, Barcelona'da ki sefalet sürdüğüm yaşantımdan bana bir yuva açtı, elini uzattı. Geri çevirmek gibi bir lüksüm yoktu, özellikle de o sıralarda. İspanya'dan tekrar üniversite yıllarına geri dönmek üzere programlanmış bir senaryoydu sanki. Santos'da doğup, üniversiteyi birincilik ile tamamladıktan hemen sonra, yüksek lisans adına Erasmus yolculuğuyla İspanya'ya yol alıp, orada sefalet sürmek, Tanrım! Green Card sonucu; bu bir aptallık olsa gerek, belki de öyleydi. Oysa, kendi mesleğimi yapabilirdim, böylece bu sefâl hayatı sürmek zorunda kalmazdım. Bu yazıları yazarken bile, bazen hayatımı sorgulamıyor değilim, emin olun. Yanlışların odak haline gelmesiyle, hayatımda artık "başarı" kavramı yok oluvermiş idi. İyilik ve yardımseverlik duygum körelmiş, sadece kendimi umursuyordum. Haksız da sayılmazdım...

 

Bu hikaye, bir Franchise'in hikayesi değil, bir Edward Franchise hikayesi.

 

 

Yalenchka, bir dönemlerin Vice City'deki göz bebeği, kameraların güler yüzü, insanların ve balıkların vazgeçilmezi, her ne kadar bunu belli etmese de, farkında olmamak mümkün değildi. Yalenchka, balıkları fazlasıyla sever, ancak ne tür bir balık...

 

İşte orası tartışılır.

 

24 yaşındaydım, onu tanıdığım günden bu yana her şey yoluna giriyor gibiydi. Ancak insanoğlu, olasılıkların ve imkansızlıkların hedef haline getirilmiş bir beden bütünüydü sanki, ben de o kurbanlardan bir tanesiydim. Avcım ise; kuşkusuz o idi, ancak ben bundan bir haberdim...

Dışarıdan bakıldığında sorunsuz, güzel bir ilişkimiz varmış gibi ilerliyordu her şey. Ancak bir soru işareti vardı, neden her şeyi bırakıp İspanya'ya gelmişti? Böylesine yakışıklı bir erkeğe sahip olabilmek için mi? Pf's, zannetmem. O kadar da yakışıklı değilim, ne demişler? Zevkler ve renkler tartışılmaz. Ancak, benim rengim siyah, onun rengi ise kırmızıydı. 

 

Gecelik işlere giriyor, barlarda çalışıyor, desk arkasına bakıyor, yeri geldiğinde ise taşımacılık yapıyordum. Malzemeler, ağır yükler ve tüm bunların ulaşımı...

Düzensiz bir hayata sahiptim. Aylık gelirimi dahi hesaplayamayacak kadar düzensiz, belirsiz ve soru işaretlerin odak noktası.

Zor bir dönem geçiriyordum, hoş...

Her anım, bir zorluk çerçevesiydi içerisindeydi, imkansızlıkların ve tahammülsüzlüklerin odak noktasıydı hayatım. Bu da insanlara karşı olan bakış açımı değiştiren ana etken oldu. Parklarda gülen, küçük yaşlarda; kardeşleriyle ve ebeveynleriyle oyunlar oynayan çocuklardan benim ne farkım vardı? Erken yaşta ebeveynlerimi kaybetmiştim, aslına bakarsanız: Annem ve babamın yüzünü dahi bilmiyordum, bırakın yüzünü; isimlerini dahi bilmiyordum. Onlardan bana kalan tek şey, soyadımdı: Franchise...

 

 

Bir gece kulübünde tanışmıştık onun ile, ben tezgah arkasında ikramlar ile ilgileniyor, o ise hayatını sürüyordu. Birkaç shot viski sonucu önünü göremeyecek kadar sarhoş görünüyordu. Artık kulübün kapanmasına sadece birkaç dakika kala bir tek o vardı. Onu orada yapayalnız bırakamazdım. Her ne kadar insanlara karşı olan bakış açımı değiştirecek kişi o olsa bile... 

 

Erasmus neticesinde kalacak yerim vardı, küçük, sıradan ve oldukça eski bir otel. Oysa, kendimi geliştirmeye, ve bunun sonucunda yatacak yerimin güzel olup, olmaması beni ilgilendirmiyordu. 

O yatağımda mışıl mışıl uyuyorken, ben ise gün boyu onu izliyordum. Sonunda öğle saatlerine yakın uyanıvermişti. Sağ kaşını kaldırmış, gözlerini kısarak bana bakıyordu. Kafasında soru işaretleri; "ben nasıl buraya geldim? Kimsin sen?" gibi, klasik ve alışagelmiş sorulardı benim için. Çünkü bu zamana kadar bu neticede yardım ettiğim bir tek o değildi, fakat o diğerlerinden farklıydı. Diğerlerine hiç benzemiyordu...

 

Ona aramızda hiçbir şeyin olmadığını ve, gece kulübünde önünü göremeyecek kadar sarhoş olduğunu ikna etmiştim. Ki öyleydi, doğruları söylüyordum. Böylesine güzel ve hoş bir hanımefendi; Tanrım... 

 

Odadan direkt çıkıverdi, peşinden gitmedim, kendi tercihiydi. Ondan daha büyük problemlere sahiptim, 6 aylık bir Erasmus süreciydi, İspanya. Ve dördüncü ayımı çoktan doldurmuştum. Dolayısıyla tek bir ay, ve günlere sığamayacak kadar büyük tecrübeler beni bekliyordu, tıpkı onun ile tanışmanın tesadüfü gibi...

 

Ertesi gece, kulüpte tezgah arkasında iş başındayken, tekrar onun ile denk gelmiştim, bana teşekkürlerini iletmiş, kartvizitini sunmuştu. O gece sadece bana baktı, sadece bana...

Anlam veremediğim, bakışlar karşılıklıydı. Güzel, tatlı ve hoş bir kadının bana bakması, benim için umursamaz ve alışagelmiş, sıkıcı bir andı. Ancak bunu karşımdakine belli etmemeye çalışıyor ve artık bunda profesyonelleşmiştim. Öyle olduğumu zannediyordum en azından. Sadece birkaç saat akabinde, tanıştığımız geceye kıyasla daha çok içmişti, kulüpten bu sefer sarhoş olmadan çıkıvermiş, gitmişti. Umursamadım, ardından kulüpte bir kavga çıkıverdi, ve kavga sonucu işten çıkartıldığımı, işveren tarafınca öğrendim, ve Green Card'ım tamamen kül oldu. Ne yapacağımı bilmiyordum, Amerika tarafınca her ne kadar belli bir ücret hibe verilse de, bu yetersizdi. İspanya pahalı bir ülke, özellikle de Barcelona'daysanız...

 

Ertesi sabah, eski ve artık küfler ile dolmuş otel odasında uyanmanın ardından, ne yapacağımı bilmemek ile birlikte, kahvaltılık adına bir pastaneye gitme kararı aldım, elimi cebime attığım an, onun bana verdiği kartvizite denk geldim. Üzerinde; Goldstar CEO'su Yalenchka'nın ismi ve numarası yazıyordu.

 

Aramak haricinde başka bir seçeneğim yoktu, belli ki oldukça etkin ve geniş çevreye hitap eden bir kimliğe sahipti. Bana yardım edebilir miydi? Aynı gün otel odama vardığımda onu internet üzerinden aratmıştım. Öğrendim ki; bir zamanlar Amerika'nın kalbi, Vice City'de kameraların sevilen yüzü haline gelmiş, devamında insanlar ve tıp sektörü tarafınca, ana odak olarak kabul görmüş. Oldukça etkileyici bir arka plana sahipti, Yalenchka.

 

Onu aradığımda, telefonda tek bir ses, tek bir cümle:

 

"Akademik sürecine dair kafanı yormana gerek yok, ancak tek bir arzum var. Bana yardım edeceksin, ve ben de sana yardım edeceğim."

 

 

Şaşırmış, ve ne diyeceğimi bilememiştim. Sesi, daha öncesine kıyasla, hiç bu kadar ciddi olmamıştı. Oysa, ne istediğimi herkesten, hatta; benden bile daha iyi biliyor gibiydi. Her şey bir tesadüf müydü? 

 

 

"Ne istiyorsun?"

 

 

"Los Santos'a geri döneceksin, 3 Eylül 2024, sabah 05.27'i gösterdiğinde, havalimanında seni bir uçak bekliyor olacak..."

 

 

Her şey tek bir telefon ve tek bir kartvizit ile başlamıştı.

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

Julya Yalenchka'nın tanıtımına göz gezdirmeyi dileyenler adına; 

https://www.vice-rp.com/forum/index.php?topic=128318.0

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

 

Ocak 11 tarihinde BiA tarafından düzenlendi

[BiA]

 

EDWARD FRANCHİSE - KARAKTER ÖZELLİKLERİ -

 

 

 

 

• Sessizliğin Doruk Noktası: Edward, iç dünyasında derin bir yalnızlık taşıyan, duygusal bağlardan her daim kaçınmayı benimsemiş, çoğu zaman sessizliği ile ön plana çıkmış, konuşmanın aksine gözlemler yapmayı tercih etmiştir.

 

• Soğukkanlı ve Acımasız: Her türlü durumda sakin ve soğukkanlı kalabilen, kararlı ve acıma duygusundan yoksun bir kişiliğe sahiptir.

 

• Yalnızlık Seçimi: İlişkiler ve toplumsal bağlar kurmaktan kaçınır, yalnızlığı bir tercih değil, yaşam biçimi olarak kabul eder. Yalnızlık; onun en büyük güç kaynağıdır.

 

• Realist: Ertesi günü her daim kafasında yaşamaktan kaçınmaz. Hayalperest bir dünyadan uzak, gerçekleri benimseyen bir kişiliğe sahiptir. Her adımı hesaplanmış ve planlıdır. 

 

• Yüksek Taktiksel Zeka: Kendisini her durumda savunmak için, şüphesiz her türlü stratejiyi uygulayabilecek kadar korkusuzluğu benimser.

 

• Amacın Hükmü: Her adımını tek bir amaç doğrultusunda atmış ve atmayı da, benimsemiştir. 

 

EDWARD FRANCHİSE - KARAKTER ÖZELLİKLERİ -

 

 

Ocak 11 tarihinde BiA tarafından düzenlendi

[part time rockstar]

[BiA]

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

Ocak 4 tarihinde BiA tarafından düzenlendi

[BiA]

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

Ocak 4 tarihinde BiA tarafından düzenlendi

[BiA]

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

Ocak 4 tarihinde BiA tarafından düzenlendi

[BiA]

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

Ocak 4 tarihinde BiA tarafından düzenlendi

[BiA]

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

Ocak 4 tarihinde BiA tarafından düzenlendi

[BiA]

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

EDWARD FRANCHİSE - PART 1 - KUYUYA GİDEN YOLCULUK

 

Ocak 4 tarihinde BiA tarafından düzenlendi

[BiA]

- OOC Bilgilendirme - 

 

Tanıtım düzenlenmesiyle birlikte, karakter hikayesi vb. değişiklikler yapıldı. PART 1 yayınlanmasıyla birlikte her birimize iyi seyirler dilerim, şüphesiz ki güzel bir serüven bizleri bekliyor olacak! 

 

Unutmayın, bu sadece bir başlangıç...