Jump to content

Douglas R. Ridgeway


themidastouched

Önerilen İletiler

 

 

xvc.jpg

 

DOUGLAS REGINALD RIDGEWAY

05.10.2000, Los Santos, San Andreas, Birleşik Devletler

Marangoz bir baba ve terzi bir annenin tek çocuğu. İlkokulu mahallelerinde okuyup liseyi yerel bir Siyah İsa Kilisesi'ne bağlı bir okulda bitirdi. Dini eğitim aldı ve bu yüzden oldukça dindar birisi.

Liseden sonra okumadı. Babasının ölümü üzerine annesiyle birlikte babasından kalan borçları ödemek için orduya yazıldı. Afganistan'da birkaç sene görev yaptı.

ENTJ-T karakter. En sevdiği dizi Lost. Patates kızartmasına bayılıyor ve kahvesini sütlü ve şekerli içiyor. Camel Yellow bağımlısı.

Güncelleyeceğim.

 

30 Aralık 2020, Bagram Blackjack Kampı, Afganistan
Gece yarısı Bagram'daki Blackjack kampından havalanan Chinook ile yine Bagram'daki hava üssüne aktarıldık. O gece koğuşa giren teğmenin aceleci tavrından neler olabileceği hakkında çıkarım yapmak dışında hiçbir şansımız yoktu durumu öğrenmek için.

"Kalkın tembel herifler, tam teçhizat, çabuk, 5 dakika içinde avluya!"
Siktir, neler oluyor nidalarıyla birlikte herkes avluya koşuşturdu. Yüzbaşı sonradan gelenleri diğerlerinin yanına oturttuktan sonra yüksek ve emin bir ses tonuyla brifing veriyordu.
Yüzbaşı Cutler: Taliban güçleri on beş yirmi dakika önce Bagram Hava Üssü'ne roketlerle saldırdı. Bunun dışında bir bilgimiz yok. Doğu karargahından gelen emir üzerine buradan yaklaşık 50 personel aktarılacak. Zaman kaybetmemek adına planı havada Teğmen Winters anlatacak. Helikoptere binin, fırlayın.

Seal_of_the_International_Security_Assistance_Force.svg

 

31 Aralık 2020, Bagram ISAF Hava Üssü, Afganistan
Mutlu yıllar sana, mutlu yıllar sana, mutlu yıllar Yüce İsa, mutlu yıllar sana.
Başımın üstünden geçen mermiler arasında duyduğum tek melodi buydu.
Helikopter hava üssünden 750 metre uzaktaki birincil kontrol noktasına indi. Pilotlar dışında tüm personel gece karanlığında bozkırda ilerlemeye başladık. Geniş alanlara yayıldık, sol kanattan yürüyordum. Yol boyunca gözüm karanlığa o kadar alışmış olacak ki üsse vardığımızda kurşunların küçük kıvılcımlarını ayırt edebiliyordum.
Üssün güney ucundan büyük çalı yığınlarına doğru ilerledik. Teğmen Winters sağa sola emirler yağdırıyor, etrafta koşan militanlar, üs yakınlarında yaşayan siviller ve ölüm yağdıran Amerikan tüfekleri çığlık atıyordu. Suratımdaki pis sırıtış Çavuş Rogers'ın kaskıma vurmasıyla silindi.

Ridgeway, şu bok çuvallarını alıp beşinci bloğa ilerle!
Smith, Robman, Towner, Bryant ve Çavuş Cooper ile birlikte 10 kişilik koruma ateşinin arasında bloğa ulaştık. Karşı çalıları süzmeye çalışırken büyük bir patlama yaşandı. Çalıların arkasındaki tepelerden atılan RPG-7 üssün elektrik kaynağına isabet etti. Gürültü şokunu atlattıktan sonra gece görüşümü çalıştırdım ve tepelere bakındım.

  • Robman, Ridgeway, koruyoruz ilerideki taş bloklara siper alın.

Emirle birlikte üç kişi ileri atıldık, bir yandan ateş ederek sipere girdik. Şarjör değiştirdikten sonra diğer takımlara göz attım. 50 kişiden altı tanesi yerdeydi. Ölü veya yaralı oldukları hakkında bir fikrim yoktu.
Bizimle birlikte ilerleyen askerlerin de baskısıyla bozkır tepesi teröristlerden arındırıldı. Bundan sonra Blackjack kampındaki sıcak yatağımızı asla göremedik.

thumbs_b_c_0777af8de4c300d72999bebbda379f93.jpg?v=150023

 

7 Şubat 2021, Meyvend, Kabil, Afganistan
M1A2 Abrams'ın arkasında Meyvend sokaklarında ilerliyorduk. Binaları, parkları, sokak aralarını, caddeleri didik didik ederek Kabil kent merkezine doğru. Land Rover Defender modeli üzerine inşa edilmiş RSOVlar (Rangers Special Operation Vehicle) da bize eşlik ediyordu. Siviller evlerinin camlarından bize bakıyor, sokakta koşturan çocukları anneleri kollarından çekiştirerek evlerine sokuyor, kapılar kapanıyordu. Barut kokusundan burnumu çekmekten yorulduğum için genzim yanıyordu. Kat ettiğim mesafeden dolayı silahım ve çantam elli kilo fazla çekiyordu.
Townes: Bir şey görüyor musun?
Ridgeway: Hayır, burası ölü.

Sokaklarda ilerlemeye devam ederken askerlerin bazıları ilerideki binalarda bir şeyler olduğunu çavuşa bildirdiler. Çavuş tüm hareketi durdurarak tankın üzerine çıktı ve dürbün ile etrafı kolaçan etti. Bu sırada binadaki keskin nişancının tüfeğinin parıltısını çavuştan önce fark ettik.

Keskin nişancı!

Nişancının mermisi uğultulu bir şekilde çavuşun kaskına isabet etti. Mermi kalitesiz olacak ki kaskı delemedi.

Ateşe hazırlanın! Yakın bu siktimin şehrini!
Onlarca piyade tüfeği binaların üzerine öfke kusarken Abramslar ve RSOVlar çoktan ana kayayı titretmeye başlamıştı. Bu manzara beni küçüklüğümden beri aşık ediyordu. Birkaç saniyelik keyif çıkarmadan sonra M4 Karabina'mı sokağın iki yanındaki binalara doluşan teröristlere çevirdim. Acıdan bağırışları beni teselli ve memnun ediyordu.
O sokağın büyük patlamalar ve çığlıklarla birlikte temizlenmesi üzerine Çavuş Foley'in emriyle bölgedeki birimler ikinci üçüncü ve dördüncü sokaklara dağıtıldı. Foley ve Townes'ın da içlerinde bulunduğu üçüncü sokakta ölüm sessizliği vardı. Postalların ve zırhlı araç gıcırtılarından başka yaşam belirtisi yoktu. Tanklar sokakların darlığından dolayı ana cadde üzerine konuşlanmıştı. Ayrıca beş dakika içinde burada olacak olan bir helikopter filosu da haber bekliyordu.
Townes ile süren muhabbetimiz RSOV makinelerinin ateşe başlama sesiyle kesildi. Karşıdan gelen yoğun makineli tüfek atışı karşısında piyadeler arasındaki telaşlı bağırışı duyuyordum. Çavuş ve ben dışında herkes korunaklı siperlerdeydi. Çavuş sipere doğru koşup emirler yağdırmaya devam ederken terörist dolu binadan üzerimize RPG-7 atışı yapıldı. Atılan iki roketten ben ve çavuş dahil toplam 7 asker o an ağır yaralandı. Çavuşu ve sokaktaki trafiği son gördüğümde o yerde hareketsizdi. Bayılmadan önce hissettiğim şey sağ göğsümdeki derin acı ve ılık kan akışımdı.
Nasıl getirildiğimi bilmediğim ISAF kontrolündeki bir hastaneye götürüldüm. Uyandığımda sağ kolumu hissetmiyor, ağrıdan merkezi sinir sistemimi çalıştıramıyordum. Sol tarafımda başka bir asker, sağımda ise çavuş yatıyordu. Amerikalıların ölebildiğini o an anladım. Beyaz bir örtü Foley'in dev bedenini sardı, sedyesinin beyaz duvarlı odadan çıkışı onu son görüşüm oldu.
O günden sonra Taliban ile ciddi bir çatışmaya girmedim. Beni onbaşı yaptıklarından sonra Kabil ISAF üssüne bağlı olarak şehirde muhaberat eri hizmeti gördüm. Ağır yaralarım nedeniyle fizik tedavi için 2 sene boyunca bolca şehir ve ülke değiştirdim. Sahada kalmak için kendimi zorluyordum. 2 sene dayanabildim, zaten bu kadar dayanabilirdim. Terhis olarak eve döndüm. Ruhumun yarısını Afganistan'da bıraktım ve geriye sadece bükük buruşmuş fotoğraflar kaldı.

 


 

tarihinde themidastouched tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

  • 2 hafta sonra...

Ba_l_ks_z-1.png

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Ekran_goruntusu_2024-09-28_014046.jpg

Yorum bağlantısı
Sitelerde Paylaş

Misafir
Bu konu kilitlenmiş, mesaj gönderemezsiniz.
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    • Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Terms of UseGizlilik Politikası